YARDIM SEVER HIRSIZLAR DERNEĞİ

Bir coğrafya, suyu bol, toprağı verimli ve bereketli, yer altı ve yer üstü zengin maden, mineral ve botanik kaynaklara, zengin bir kültür ve tarihe sahip olmasına rağmen, bu bilim, sanat ve teknoloji çağında insanları bir kolilik eşyaya muhtaç ediyorsa, o coğrafyada adil ve eşit bir paylaşım yok demektir.
Bu denli zenginlik içinde, insanları işsiz, aşsız, yoksul ve fakir bırakıp, bir derneğin bir kiloluk yardım paketine muhtaç etmek, insanlık onuruna hakarettir. Bir kilo makarna, bir kilo çay, bir kilo şeker, bir kilo un ve bir kilo yağ paketleyip, gecekondu mahallesinde, üstü yırtık pırtık bir garibana vererek, üstelik poz ve gösteriş fotoğrafları çekerek, kendini "iyiliksever", "yardımsever" iş adamı olarak reklam eden, o garibanın onurunu zedeleyerek kendini ön plana çıkarmaya çalışan kişi, Karaman Ali Cengiz'den farksızdır.
Bir gün yaşlı tonton dede, kalabalık bir halk otobüsüne binmiş. Otobüste Ali Cengiz de varmış. Tonton dede otobüse biner binmez, Ali Cengiz, kalabalıktan ve otobüsteki herkesin uyuyor olmasından faydalanarak, hızlıca tonton dedenin cebindeki 50.000 TL’nin tamamını çalmış.
Otobüs şoförü "Herkes parasını versin" dediğinde, Tonton dede ücreti ödemek için elini cebine atmış. Bakmış ki, parası yok, cebinde bir kuruş bile kalmamış. Tonton dede, boynu bükük bir şekilde: "Evladım, param yok. Param ya düştü ya da çalındı, ne yapacağımı bilemiyorum," demiş.
Şoför, Tonton dedeye: "250 TL büyük bir para değil, nasıl ödeyemezsin? Paran yoksa hemen in arabadan!" diyerek azarlamış. O esnada Ali Cengiz ortaya atlayarak: "İnsanlık öldü mü? İzin verin, tonton dedenin yol parasını ben vereyim," demiş ve ücreti şoföre ödemiş. Otobüsteki halk, Ali Cengiz'i alkışlamış, kahraman ve iyiliksever ilan etmişler. Hatta onu yardım derneği başkanı yapmışlar.
Oysa otobüsteki halk, Tonton dedenin bütün parasını Ali Cengiz'in çaldığını bilmez.
Bu hikâyeden çıkarılacak çok ders var: Bizi bir koli pakete muhtaç edenler, bir kilo şeker verenler, hakkımızı kepçeyle çalıp kaşıkla bize geri verenlerdir. Bu halk uyuduğu sürece, tavuk kümesinin başına tilkiyi başkan etmeye devam edecektir. Her dernekte bir Ali Cengiz vardır.
Şu söz ne kadar doğrudur: "Balık verme, balık tutmayı öğret." İnsanlara bir haftalık yetecek tek bir koli paket vermek, iyilik değil kötülüktür. O garibanı ömür boyu yoksulluktan kurtarmak ise gerçek iyiliktir. Koli paket yerine, meslek öğretin, iş verin. İş yeri açın, işsize iş sağlayın. Ya da halktan çaldığınız parayı geri iade edin. Halkın hakkını kepçeyle alıp, damlayla vererek kahramanlık taslanmaz.
"Yardım Sever Hırsızlar" derneğine bağış ve yardım yapmayınız. Yoksula ve yetime yardım etmek istiyorsanız, dernekleri aracı yapmayınız; bizzat kendiniz, gösterişten uzak ve gizlice yardım yapınız. Paralarınızı Ali Cengizlere vermeyin!
Hüseyin TURHAL