Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
51. Bölüm

TÜRKİYE'Yİ ANCAK DEFİNE KURTARIR: YENİ BİR EKONOMİK MİSYON ÖNERİSİ

29 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
TÜRKİYE'Yİ ANCAK DEFİNE KURTARIR: YENİ BİR EKONOMİK MİSYON ÖNERİSİ
Hüseyin TURHAL (11 Aralık 2021)
Türkiye, son yirmi yılda derinleşen ekonomik kriz, yüksek işsizlik ve üretim yetersizliği sarmalında, maalesef bir uçuruma doğru sürüklenmektedir. Güçlü bir Türkiye'nin yeniden inşası ve kurtuluş reçetesi, bu toprakların eşsiz ve atıl potansiyelinde yatmaktadır.
Zenginlikler Cenneti ve Atıl Potansiyel
Anadolu coğrafyası, zengin su kaynakları, verimli tarım arazileri, petrol, maden ve değerli taşlar açısından bir yer altı ve yerüstü cennetidir. Ancak tüm bu zenginliklerin ötesinde, Türkiye, tarihî kültür varlıkları ve define potansiyeli bakımından dünya çapında benzersizdir. Son yirmi yılda sanayi yatırımlarının durması, tarım ve hayvancılığın ihmal edilmesi, ekonomide büyük sarsıntılara neden olmuş, yoksulluk ve işsizlik devasa boyutlara ulaşarak toplumu sefalete mahkûm etmiştir.
Türkiye toprakları, binlerce yıldır onlarca büyük uygarlığa ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetler geride muazzam hazineler bırakmıştır. Ülke, adeta bir define cennetidir. Yerin altında çürümeye terk edilmiş bu paha biçilmez tarihî eserler ve defineler, gün yüzüne çıkarılmadığı sürece ne devlete, ne vatandaşa ne de ülke ekonomisine herhangi bir fayda sağlamamaktadır.
Kurtuluş Reçetesi: Definecilik ve Tarihî Eser Piyasası
Türkiye'nin bu ekonomik dar boğazdan çıkışı, yerin altındaki bu zenginlikleri yasal ve sistematik bir şekilde ekonomiye kazandırmaktan geçmektedir. Önerilen kurtuluş reçetesi şudur:
Defineciliğe Yasal Statü ve Eğitim: Avrupa'daki uygulamalara benzer şekilde, definecilik yasal statüye kavuşturulmalı, mevcut yasalar revize edilmeli ve hatta okullarda definecilik eğitimi verilmelidir.
Serbest Define ve Koleksiyonculuk: Sit alanları dışında define arama serbest bırakılmalı, koleksiyonculuk serbestleştirilmelidir. Bulunan defineler, gerçek değerinden nakit olarak bulan vatandaşa ödenmelidir.
Tarihî Eser Ticaretinin Serbestleşmesi: Müzelerde tarihî eser alım satım gişeleri kurulmalıdır. Vatandaşın elinde eser bulundurması serbest olmalı, düzenli ve denetimli tarihî eser pazarları ve müzayedeler oluşturulmalıdır. Bu satışlardan devlet vergi alarak önemli bir gelir kalemi elde etmelidir.
Müze Depolarının Optimizasyonu: Müzelerin depolarında gizlenen, adeta "antik çöp yığınına" dönüşmüş durumdaki eserler acilen ekonomiye kazandırılmalıdır. Nadide eserler sergilenmeli, etütlük veya replikasyon fazlası eserler ise serbest satışa sunularak büyük bir gelir elde edilmeli ve ekonomiye can suyu sağlanmalıdır.
Adalet ve Özgürleşme
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle dolu bir ülkede yoksulluk, sefalet ve işsizlikle boğuşuyorsa, bu açık bir adaletsizliktir. Bir vatandaşın define veya değerli bir tarihî eser bulduğunda, eserin elinden alınması, depolarda gizlenmesi ve hatta yasal işlemle cezalandırılması kabul edilemez bir zulümdür. Avrupa'da dahi görülmeyen bu yasaklayıcı anlayış, kaçak kazı ve tarihî eser kaçakçılığını teşvik ederek, kültür varlıklarının tahribatına yol açmaktadır. Bu tutum ne devlete ne de vatana bir fayda sağlamaktadır.
Roma, Bizans, Hitit, Urartu ve daha eski medeniyetlere ait eserlerin tamamı "tarihî kültür varlığı" kapsamından çıkartılıp, ticareti serbest "define" olarak kabul edilmelidir. Bulunan tüm eserlerin alım satımı serbest bırakılmalı, müzayedelerde satışa sunularak ekonomiye devasa bir katkı sağlanmalı ve devlet vergi geliri elde etmelidir. Bu model ile vatandaş da adil bir ekmek parası kazanacak, işsizlik bitecek, ekonomi güçlenecek ve Türkiye hızla Avrupa düzeyine yükselerek adeta bir "Paris" olacaktır.
Yasaklayıcı değil, kazandırıcı bir yaklaşımla, Türkiye'de işsizliğin ve yoksulluğun bittiği, eşit ve adaletli paylaşımın sağlandığı, özgür, çağdaş, güçlü bir millî ekonomi modelinin benimsendiği, insanına değer veren ve defineciliği yasal statüye kavuşturmuş güçlü bir Türkiye dileğiyle.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL