Söz Uçar, Yazı Kalır
Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır.
Kitap, tek bir konuya de...
FABRİKA YERİNE CAMİ VE KİLİSE YAPMAK: DİNİ MABETLER VE SOSYAL SORUMLULUK ÜZERİNE BİR İRDELEME
Bu yazımızda, İslam coğrafyasında milyonlarca dolar harcanarak inşa edilen dini mabetler konusunu irdeleyeceğiz. Dinler tarihine baktığımızda, insanoğlunun Allah’a ibadet etmek amacıyla kutsal tapınaklar, kiliseler, mescitler ve cemevleri gibi dini yapılar inşa ettiğini görürüz. Peki, insanoğlunun kendi elleriyle Tanrılarına mabet ve ev yapması ne kadar doğrudur? Kutsal kitaplar bu konuya nasıl bir açıdan bakmaktadır? Hiç merak edip araştırdık mı? Örneğin, Kur’an-ı Kerim’de Tevbe Suresi 107. ve 108. ayetler neye işaret ediyor? Kur’an’da, Tevrat’ta, Zebur’da ve İncil’de toplu ibadet için belirli bir yapının şart koşulduğuna dair herhangi bir işaret var mıdır? Allah’a ibadet için yeryüzünün kendisi bir mabet değil midir? Evde, bahçede, tarlada, ovada, yaylada, hatta dağ başında, denizde ve çölde dua etmek ve ibadet etmek mümkün değil midir? Peygamberler yüksek bir dağa çekilip dua ve ibadet ederken, dağın başına kilise veya cami gibi bir tapınak mı inşa etmişlerdir? Şüphesiz, cami ve kiliselere karşı değilim; bütün inançlara saygım sonsuzdur. Ancak, dinleri Kutsal Kitapların ışığında irdelemek ve gizli hakikatlerin özüne vakıf olmak elzemdir. Bugün İslam coğrafyası yoksulluk, sefalet ve işsizlikle boğuşuyor. Afrika kıtası, açlık, susuzluk ve sefaletten ölüyor. Ortadoğu'dan Türkiye’ye ve hatta Avrupa’ya kadar, milyonlarca dolar harcanarak muhteşem camiler ve kiliseler yapılmaktadır. Bu gösterişli mabetlerde, yoksulluğa, işsizliğe ve sefalete karşı Allah’tan yardım duaları ve yakarışlar yapılmaktadır. Peki, Allah, bu ihtişamlı mabetlerden yükselen dualara karşılık vermekte midir? Kutsal kitaplarda böyle bir dini anlayışın dayanağı var mıdır? Afrika’da muhteşem camiler ve kiliseler yapmak, oradaki insanlara ekmek ve su sağlayacak mıdır? Cami ve kiliseler elbette yapılsın; ancak bu yapıtlardan önce fabrika açılsın, iş imkânı yaratılsın, ekmek, aş ve su verilsin. Yoksulluk, sefalet, işsizlik ve açlığın önüne geçilsin. Okul yapılsın, cehaletin önüne geçilsin. Dinlerin temel amacı, bu dünyada insanoğluna huzur ve güzel bir yaşam sunmak değil midir? Oruç ibadetinin özü, yoksulluğu, işsizliği ve açlığı ortadan kaldırmak değil midir? Bugün neden Müslüman mahallesine ve köyüne kadar cami yapılır da, aynı yerlere fabrika, iş yeri ve ekonomi yatırımları yapılmaz, sanayi kurulmaz? Neden eğitime, bilime, sanata ve teknolojiye önem verilmez? İslam dünyası yoksulluk, sefalet, işsizlik ve açlık içinde kıvranırken; eğitim, bilim, teknoloji ve sanattan yoksundur. Savaş, gözyaşı, sefalet, zulüm ve haksızlık neden bu kadar yaygındır? Yoksulluğu kader olarak görüp; çalışma, üretme, aklını kullanma, okuma, okul açma, fabrika açma, sanayi ve iş sahaları kurma, tarım ve hayvancılık yapma, ilime, teknolojiye ve sanata önem verme gerekliliğini göz ardı edip, hurafelere, rivayetlere ve mitolojik uydurulmuş inançlara körü körüne sarılıp, sahte din adamlarının peşinden koşulursa, elbette Müslümanlar zayıf, yoksulluk, sefalet, gözyaşı ve kaos içinde kalacaktır. Bugün Türkiye’de milyonlarca cami vardır. Düşünelim ki, bu camilerin hepsi fabrika ve sanayi tesisleri olsaydı, Türkiye bugün dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip olurdu. İşsizlik, yoksulluk, sefalet, gözyaşı ve kaos olmazdı. Bir yerde yoksulluk, sefalet, işsizlik, savaş, gözyaşı ve zulüm varsa; insanlar açlıktan intihar ediyorsa, orada "gerçek" Allah’ın dini değil, uydurulmuş, sömürücü bir "şeytan dini" var demektir. Unutulmamalıdır ki, en büyük ibadet, yoksula ve yetime yardım etmek, işsize iş vermek, aç insanları doyurmak ve insana hizmet etmektir. Altın kaplamalı mabetlerden yükselen dualarınıza Allah cevap vermeyecektir. Ancak ne zaman ki bir yoksulun veya bir yetimin gözyaşlarını sildiğiniz zaman, Allah hoşnut olacak ve dualarınızı kabul edecektir. Cennet yolu, yoksul ve gariban çocukların gönlünden geçer. Cami ve kiliseler yapın, ancak öncelik olarak fabrika ve okul açın. (30 Mayıs 2021) Hüseyin TURHAL
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.