Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
170. Bölüm

ALTINA YOLCULUK: Değeri Hiç Bitmeyen Maden

34 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
ALTINA YOLCULUK: Değeri Hiç Bitmeyen Maden

Altın, bugüne özgü değerli bir maden değildir. Aksine, her dönemde kıymetini korumuş, her çağda değerini yitirmeyen ve doğanın insana sunduğu nadir bir nimettir.
Altına Dair Temel Bilgiler
Antik çağlarda altın nasıl bulunduğuna dair yolculuğumuza başlamadan önce, altına dair temel kimyasal bilgileri hatırlayalım:
Sembol: Au (Latince: Aurum)
Atom Numarası: 79
Atom Kütlesi: 196.96657 U
CAS Numarası: 7440-57-5
Erime Noktası: 1.064^circ ext{ C}
Altının Yeryüzüne Çıkışı ve Keşfi
Altın, yerin derinliklerinde, genellikle kuvarslı kayaçların içinde bulunan bir elementtir. Antik çağlardaki insanoğlu, bu altın yataklarına nasıl ulaştı?
Jeolojik hareketler, volkanik patlamalar, depremler, sel felaketleri ve aşırı yağışlar gibi doğal olaylar, suyun toprağı aşındırması ve derelerin taşıması sonucunda altını yeryüzüne çıkarmıştır.
Antik çağ insanları, dere yataklarını takip ederek ve suyun taşıdığı kumu dikkatlice inceleyerek altın damarlarına ve yataklarına ulaştılar. Bu sarı renkli, parlak, yumuşak, kolay işlenebilen, asla paslanmayan ve asitlere karşı dayanıklı nadir maden, kısa sürede insanoğlunun hayatına girdi. Değeri hiç düşmeyen kıymetli bir ziynet eşyası haline geldi.
Kullanım Alanları ve Kültürel Önemi
Antik dönemlerde insanoğlu, dere yataklarında sürüklenip gelen doğal altın parçacıklarını topladı. Bu parçacıklar ateşte ısıtılıp döküm kalıplarından geçirilerek; para, takı (yüzük, küpe, bilezik), heykel ve hatta günlük kullanılan kap-kaçak yapımında kullanıldı.
Altın aynı zamanda kutsal bir anlam da taşıyordu. Uğur getiren, insanı her türlü kötü ruhtan koruyan, nazardan ve kötü gözden sakınan bir değer olarak görüldü. Bu kıymetli maden; dini tapınak törenlerinde, inanç sistemlerinde Tanrılara sunuldu ve din adamlarına armağan edildi.
Altının Değeri ve Define Gerçeği
Altın, doğada zor bulunduğu ve nadir olduğu için çıkarılması ve elde edilmesi zahmetlidir. Bu nadirlik ona büyük bir değer katar.
Altın yere düşse paslanmaz, kırılsa değeri düşmez. Altın daima altındır. Değişmez, bozulmaz ve her devirde zenginliğin sigortası olmuştur.
Define Avcılarının Yanılgısı
Definecilerin gözünden bakıldığında, yer altında küp dolu, kazan dolu, deve yükü tonlarca altın olduğu hayali yaygındır. Ancak bu görüş çoğunlukla hayalperestliktir. Antik çağlarda altın işletildi, bu doğrudur. Urartular bolca altın işlemiş, ilk altın paralar Lidya krallıkları döneminde basılmıştır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları ile daha eski uygarlıklarda da altın değerli bir maden olarak işletilmiştir.
Altın Neden Az Bulunur?
Tarihi savaşlarda, ele geçirilen köy ve kasabalar yağmalandı. İnsanlar öldürüldü ve altın para ile takılar dâhil ne varsa götürüldü. Genellikle sadece bronz ve bakır paralar değersiz görüldüğü için bırakıldı.
Örneğin, Roma İmparatorluğu yıkıldığında, Bizans tüm Roma altın paralarını toplayarak eritmiş ve kendi parası ile takılarında kullanmıştır. Benzer şekilde, Bizans yıkıldığında da altınları yağmalanarak yeni kurulan devletler tarafından eritilip kullanıldı.
Bu durum, altın definelerinin ve gömülerinin neden az ve nadir bulunduğunu açıklar. Yüklü altın hazineleri sadece kral hazineleri, büyük tüccar gömüleri veya eşkıya yığınakları gibi istisnai durumlarda bulunur. Antik yerleşim çevrelerinde bolca bronz ve bakır para bulunurken, altın tek tük düşme haricinde neredeyse hiç bulunmaz.
Bir Çağrı
Yerin altında "küp dolu kazan dolu tonlarca altın" olduğu hayaliyle, doğa, kültür ve tarihi mirasımıza zarar vermeyelim. Dağın taşın altını boş yere kazmayalım. Doğru bilgi olmadan girişilen her çaba ve emek hüsranla biter.
Altın yataklarına dere suyunu takip ederek ulaşmanız dileğiyle, bilgi ile kalınız. Unutmayın: En değerli altın, doğru bilgidir.
(25 Haziran 2020)
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL