Hacı Bektaş Veli
(Erkek Dişi Sorulmaz)
Roman
Hüseyin TURHAL
Aşkın ve Hoşgörünün Destanı: Hacı Bektaş Veli Romanı
Yazar: Hüseyin TURHAL
13. yüzyıl Anadolu’su. Topraklar kanla, gönüller korkuyla sulanırken; bir derviş, Horasan’dan getirdiği Vahdet (Birlik) fel...
İç Sürgün ve Hakikat Arayışı 1900'lerin başı... Osmanlı Devleti'nin son demleri yaşanıyor ve Vaka-i Hayriye'den sonra Bektaşilik üzerindeki baskı hafiflese de, inanç hâlâ resmiyetten uzakta ve gizliydi. Romanın bu bölümündeki ana karakterimiz, Kırşehirli bir zanaatkar ve Bektaşi müridi olan Cemal'di. Cemal, Hacı Bektaş Veli'nin öğretisini ustasından gizlice öğrenmişti. O, Cemlere katılamıyor, tekkelerin avlusunda gönlünce semah dönemiyordu. Onun inancı, dört duvar arasında, kitapsız ve sessiz yaşanıyordu. Cemal'in hayatı, Hünkâr'ın felsefesini iç dünyasında inşa etme yolculuğuydu. Bu yolculuk, Dört Kapı Kırk Makam'ın zorlu basamaklarını tırmanmaktan ibaretti. Kapı 1: Şeriat – Dış Görünüşün Ötesi Cemal için Şeriat Kapısı, sadece dışarıya karşı gösterilen uyumdu. Baskı altında olduğu için, camiye gidiyor, resmi kurallara uyuyor gibi görünüyordu. Ancak Bektaşi öğretisine göre şeriat, sadece şekil değil, aynı zamanda iyi niyet ve doğruluk demekti. Cemal, dükkânında asla eksik tartmazdı. Müşterisine yalan söylemez, malın kusurunu gizlemezdi. O, şeriatın özünün (ahlak ve adalet) kılıkta değil, ticarî dürüstlükte olduğuna inanıyordu. Hünkâr'ın dediği gibi: "Eline, diline, beline sahip olmak", onun şeriatıydı. Kapı 2: Tarikat – Gönül Bağı Tarikat Kapısı, Cemal için sırlar kapısıydı. Bu, Hacı Bektaş Veli'nin yoluna resmen kabul edilme ve Müsaip kardeşi edinme makamıdır. Cemal, gizlice bir Müsaip kardeşi buldu: Yan dükkânda çalışan, farklı mezhepten bir Ermeni olan Aram'ı. İkisi, toplumun onları ayırmak istediği yerde, birbirlerine sırdaş oldular. Bektaşilik, insanın inancını sormazdı; sadece yüreğini sorardı. Cemal ve Aram, birbirlerinin dertlerine ortak oldular, birbirlerinin yüklerini hafiflettiler. Bu, Balım Sultan'ın kurduğu dayanışma ilkesinin, yüzyıllar sonra bile gizli bir şekilde yaşatılmasıydı. Kapı 3: Marifet – Kendini Bilmek Marifet Kapısı, bilgi ve hakikat arayışının kapısıydı. Cemal, ustalıkla zanaatını yaparken, sürekli kendini sorguluyordu: Ben kimim? Yaptığım işin evrendeki yeri ne? Marifet, Bektaşi felsefesinde İnsan-ı Kâmil olma yolunda atılan en kritik adımdır. Cemal, kendi nefsini terbiye etmek, kibirden ve gösterişten uzak durmak için çabalıyordu. O, aynaya baktığında sadece bir çırak görmüyor; Hacı Bektaş'ın sözüyle, "Yürüyen Kâbe" olan kendi ruhunu görüyordu. Bu makamda, ilimden gelen aydınlanma, Cemal'in içindeki korkuyu ve baskı hissini yendi. Dış dünya ona zulmedebilir, ama içindeki nur sönmeyecekti. Kapı 4: Hakikat – Birlik ve Sevgi Hakikat Kapısı, yolun sonu, Vahdet-i Vücut (Varlığın Birliği) inancının zirvesiydi. Artık Cemal için ikilik (biz ve onlar) kalmamıştı. Onun gözünde, Tanrı'nın tecellisi her şeyde, her insanda mevcuttu. Bu makamda, din, mezhep, dil veya ırk ayrımı anlamsızlaşır. Cemal'in tüm amacı, koşulsuz sevgi yaymaktı. O, sadece insanları değil, bir ağacı, bir hayvanı, bir damla suyu bile Hacı Bektaş Veli'nin öğrettiği gibi kutsal görüyordu. Cemal, baskı ve zulmün kol gezdiği bir çağda, inancını dışarıda gösteremedi. Ancak dört duvar arasında ve kalbinin derinliklerinde, Hacı Bektaş Veli'nin felsefesini tam anlamıyla yaşamış oldu. O, gönlünü öyle bir Tekke yapmıştı ki, hiçbir ferman, hiçbir asker o Tekke'ye dokunamazdı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.