Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir.
Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
Kur'an'ı Anlayan Yok: Bir Eleştiri ve İddia Giriş ve Eleştiri İslam dünyasında, 1400 yıl boyunca ne hocanın, ne hacının, ne sofuların ne de şeyhlerin Kur'an'ı Kerim'i gerçek anlamıyla anladığı iddia edilmektedir. Kur'an-ı Kerim'in; Arapça, Farsça ve İbranice dillerinin karışımıyla, ayrıca Hurufi, Batıni, Zahiri, ve Ebced gibi çeşitli yöntemlerle yazılmış, pozitif ve negatif enerji barındıran esrarlı ve gizemli bir kitap olduğu öne sürülmektedir. Mealler ve Tefsirler Hakkındaki Görüşler Bugün piyasada bulunan Kur'an mealleri, tefsirler ve ilmihal kitapları gerçek Kur'an değildir. Türkçe Kur'an mealleri, hocaların kendi tecrübeleri ve kişisel görüşlerinin yansımasıdır, gerçek anlamı ifade etmez. Farklı Kur'an mealleri incelendiğinde birbirini çelişen ayetler bulunması, bu meallerin gerçek Kur'an anlamını yansıtmadığının kanıtı olarak sunulur. 21 veya 30 ciltlik tefsirler yazan hocaların eserleri de gerçek Kur'an değil, tefsir yapan hocanın kendi yorumu ve düşüncesidir. Mezhepler ve Bölünmeler Eğer Müslümanlar Kur'an'ı gerçekten anlamış olsalardı, Kur'an dışında mezhep ve tarikat kitapları yazmazlardı. Kur'an'ın gerçek anlamının anlaşılamamış olması, Müslümanların mezheplere bölünüp birbirine düşman olmasının temel nedeni olarak görülmektedir. Kur'an'ın Gizemli Yönleri ve Sırlar Kur'an-ı Kerim, içindeki ayetlerin şifrelerle dolu olduğu gizemli ve sırlı bir kitaptır. Hiçbir hoca veya ilahiyatçı Kur'an'ın gerçek anlamını bilmemektedir. Onlar, Kur'an'ın gerçek özü yerine, hurafe, rivayet, geleneksel, mitolojik ve imtasyon (uydurma) hadisler ile dinsel masallar anlatmaktadırlar. Kur'an'ın bazı ayetleri, belirli zamanlarda ve sayılarda okunduğunda enerjiler ortaya çıkardığı iddia edilmektedir. Bu gizemli dua ve esmalar yoluyla; ruhani varlıklar dünyasına yolculuk edilebileceği, cin, melek, hüddam, şeytan veya ifrit davet edilebileceği belirtilmiştir. Bu ayetlerle kişi, cin musallatından, şeytanlardan, büyü ve nazardan korunabilir. Bu formülü bilenler, Kur'an'ı okuyarak ve Ebced şifrelerini kullanarak sırlı olaylara vakıf olabilir, cinlere hükmedebilir ve evrenin kozmik sırlarına erişebilirler. Bu gizemli yönü bilmeyenlerin, bazı ayetleri okuyarak farkında olmadan ortaya çıkardıkları enerjinin kendilerine zarar verebileceği uyarısı yapılmaktadır. Tarihsel İddialar Hz. Muhammed ve Hz. Ali'nin Kur'an ile cinleri davet ettikleri, onlara hükmettikleri, büyü, sihir ve cin musallatı hastalarını iyileştirdikleri ileri sürülmektedir. Kur'an'ın; Ebced, Cifir, Simya ilmi, Havvas, Hurufi, Batıni ve Zahiri yönlerini başlangıçta Hz. Muhammed, Hz. Ali ve İmam Cafer-i Sadık'ın bildiği iddia edilir. Daha sonra Hallac-ı Mansur, Muhyiddin Arabi ve Şeyh Abdülkadir Geylani gibi isimlerin de bu gizli ilime vakıf olduğu, ancak bu esrarlı bilgilerin herkese değil, yalnızca layık olanlara öğretildiği belirtilir. Meydan Okuma: Araf Suresi 1. Ayet Kur'an'ı iyi bildiğini söyleyenlere şu meydan okuma yapılmaktadır: Araf Suresi'nin 1. Ayeti olan: "Elif, Lam, Mim, Sad." ayetini tefsir edip, ne anlatmak istediğini söyleyebilir misiniz? Bu ayetin anlamını bilen tek bir hoca yoktur; bilen de zaten söylemez. Bu ayet, ayetin Hurufi, Cifir ve Ebced ile ilgili olduğunun kanıtıdır. Ayrıca, İsm-i Azam Duası'nın şu an Kur'an-ı Kerim içerisinde gizli olduğu ve gerçek İsm-i Azam duasını bilen kimsenin olmadığı ifade edilmiştir. Gerçek İmanın Önemi Yüreğinde gerçek imanı, Allah sevgisi olmayanların Kur'an'ın sırlarına vakıf olamayacağı belirtilir. Samimiyetsiz, gösterişli ve riya dolu ibadetin terk edilmesi, kula karşı değil, hakka karşı dua edilmesi gerektiği, ilahi ışığa erebilmek için yürekte iman ve sevgi olması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç ve İftira Niteliğindeki İddialar Piyasada satılan meal ve tefsirlerin hiçbiri gerçek Kur'an değildir. Gerçek Kur'an göklerdedir. Yerlerde satılan kitapların içi boş ve para kazanma amacı taşıdığı iddia edilir. Gerçek kutsal kitapların para ile satılamayacağı öne sürülür. Hacı, hoca ve dedelerin sözlerine kanılmaması, din ile aldatma yapıldığı ve gerçek dinin insanlardan saklandığı iddia edilir. Cübbeli takımı olan, el etek öpülen, ermiş ve evliya denilen şeyh, sofu, dede, tarikat ve cemaat liderlerinin Kur'an'ı bilmedikleri, bunun yerine cin, şeytan, ifrit ve hüddamlarla çalıştıkları, büyü ve sihir yaptıkları ve insanlardan para topladıkları ağır bir şekilde iddia edilmiştir. Son olarak, Kur'an-ı Kerim'i orijinal dilinden okuyup anlayabilen bir profesör olup olmadığı sorgulanmaktadır. (2 Nisan 2020)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.