Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
DİNİ SOHBETLER ( Kur'an Işığında) Hüseyin TURHAL
Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir. Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
65. Bölüm

Kur'an'da İnanç Özgürlüğü

15 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Sevgili dindar kardeşlerim,
İnsanoğlunun inanç konusunda tamamen özgür olması, neye inanıp neye inanmayacağını kendi iradesiyle belirlemesi ve istediği inancı, dini veya yaşam tarzını seçmesi doğal bir haktır.
İnsanları zorla, baskıyla bir dine, inanca veya mezhebe zorlamak şirktir, günahtır ve zulümdür. Bunu yapanlar, Cenâb-ı Allah katında kâfirdir ve Cehennem azabından kurtulamazlar.
Bakınız, Kur'an-ı Kerim'de bu konu nasıl vurgulanıyor:
Bakara Sûresi 256. Ayet: "Dinde zorlama yoktur."
Yunus Sûresi 99. Ayet: "Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi iman ederdi. O hâlde, iman etsinler diye insanları sen mi zorlayacaksın?"
Kâfirûn Sûresi: "Sizin dininiz size, benim dinim bana."
Yukarıdaki âyet-i kerimelerden apaçık anlaşılmaktadır ki, din ve inanç konusunda zorlamaya onay verilmemektedir. Cenâb-ı Allah'ın bu buyruklarına uymayanlar, şeytanın tuzağına düşer, şirk bataklığına saplanır ve Allah katında müşrik olup cehennem ateşine girerler.
İnanç Özgürlüğü ve Tarihsel Sapmalar
Bu Kur'an âyetlerine göre Allah, insanları dine zorlamamış, onlara zorla inanç dayatmayı yasaklamış ve inancı insanın özgür iradesine ve gönül rızasına bırakmıştır.
Ancak 1400 yıl boyunca bağnaz ve müşrik din hocaları, bu Kur'an âyetlerini Müslüman toplumundan gizlemiş; insanlar ve Müslümanlar arasına zorlama, baskı ve Kur'an dışı bir inanç dayatmışlardır. Kur'an dışı mezhepler icat ederek Müslümanları parçalamış, birbirine düşman etmiş ve kutsal kitaplar dışındaki hurafe, rivayet, geleneksel, mitolojik ve putperest inançları, mezhepler maskesi altında Müslümanlara ve farklı inanç gruplarına zorla dayatarak dinî zulümler yapmışlardır.
Sorumluluğumuz
Cenneti ve Cenâb-ı Allah'ın rızasını kazanmak için O'nun buyruklarına uymalıyız. Dört kutsal kitabı anlayarak okumalıyız. Riyasız bir şekilde, gönül odamıza kapanıp Allah'ımıza dua ve ibadet etmeliyiz.
Hiç kimsenin dinine, inancına, düşüncesine karışmamalıyız. İnsanları inançlarından dolayı horlamamalıyız. Kul ile Allah arasına girmemeliyiz, çünkü herkes kendi yaptıklarından sorumludur.
İster Müslüman olsun, ister Hristiyan, ister Musevi, ister Yahudi; ister Alevi, ister Sünni; ister Şafii, ister Caferi olsun, mezhebi ne olursa olsun; hatta ister Ateist, ister dinsiz olsun: Bırakın bütün renkler, herkes özgürce yaşasın.
Cenâb-ı Allah insanları dine ve inanca zorlamazken, sen kim oluyorsun da insanları kendi sapık inancına zorluyorsun? Din konusunda insanın insanı yargılama yetkisi yoktur. Din konusunda insanı yargılama yetkisi sadece Allah'a aittir.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL