İslam'da Tarikat Yoktur

Tarikatlar ve cemaatler, günümüzde ortaya çıkmış bir olgu değildir. İslamiyet'ten önce de var olan, putperest tapınak uzantısı niteliğindeki bu yapılar; yeni dinlerin maskesi altında, atalarının eski inançlarını yaşatmaktadır. İşte bu tarihsel yapıların iç yüzünü irdeleyelim.
Hiçbir peygamberin bir tarikatı ya da herhangi bir mezhebe bağlılığı olmamıştır. Peygamberler döneminde de putperest, tapınakçı ve tarikatçı gruplar mevcuttu ve peygamberler bu tür oluşumlarla mücadele etti.
Bugün İslam coğrafyasında yüzlerce tarikat ve cemaat bulunmaktadır. Bunların hepsi Müslüman gibi görünse de, özünde hiçbiri gerçek anlamda Müslüman değildir. Çünkü tarikatçılar Kur'an'ı referans almazlar. Dini anlatırken Kur'an ayetleriyle konuşmaz, dört kutsal kitaptan delil getirmezler.
Tevrat, Zebur ve İncil'in bozulduğunu iddia ederler. Kur'an'ın bozulduğunu söylemeye cesaret edemedikleri için ise, insanlara "siz Kur'an'ı anlayamazsınız" derler. İnsanları dört kutsal kitaptan uzaklaştırarak, kendi atalarının Orta Çağ'a ait putperest, mitolojik ve geleneksel inançlarını din diye anlatırlar.
Bu tarikat yöneticileri, kendilerini "Şeyh," "Dede," "Ermiş Evliya" veya "Keramet Sahibi" olarak tanıtırlar; cüppe, sarık ve sakal bırakırlar. İnsanlara hurafe, savsata, rivayet, geleneksel mitolojik masallar, sahte (imitasyon) hadisler, şeytan ve cin hikâyeleri anlatırlar. Korku kültürü, hayalî cennetler ve huriler vaadiyle insanlara hükmederler.
Bu tarikat şeyhleri ve dedeleri; şeytanlar, cinler ve hüddamlarla çalıştığı, büyü ve sihir yaptığı iddia edilir. Kur'an bunların bazılarını "Şeytan Evliyaları" diye nitelendirir; zira bunlar Allah ile kul arasına giren, O'nun dinini eğip bükerek ve parçalayarak insanlara satan, din ticaretini yapanlardır. Onlar, gerçek ilahi dinleri anlatmazlar.
Kur'an'da mezhep yoktur, fakat mezhepleri bu tarikatçılar icat etmiştir. Mezhepler, tarikatçıların dinî yorumlarıdır. Alevilik, Sünnilik, Şafilik, Şiilik; bunların hepsi tarikatçıların dinsel yorumlarıdır. Kur'an'daki İslam bu değildir. Alevilik, Sünnilik, Şafilik, Şiilik de Kur'an'ı temel referans almaz; ilmihal, rivayet, hadis ve tarikat şeyhlerinin kitapları gibi Kur'an dışı kaynaklara uyarlar. Eğer bu gruplar yalnızca Kur'an'a uymuş olsalardı, ibadet şekilleri farklı olmazdı, birbirlerini kâfir/gâvur ilan etmez ve düşman olmazlardı. Şayet Müslümanlar Kur'an'ı anlayarak okumuş olsalardı, farklı mezheplere bölünmezlerdi.
Tarikat ve cemaatler, dinlerini Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'dan ayetlerle anlatmak yerine, kendi "şeytan evliyalarının" kitaplarındaki hurafe, savsata, rivayet ve sahte hadislerle, kutsal kitap dışı uydurulmuş şeytan, cin ve peri dolu hikâyelerle hareket ederler. Uydurulmuş kerametlerle dolu mitolojik masallar anlatırlar.
Bu yapılar, farklı inançlara karşı kin, nefret ve düşmanlık dolu insanlar yetiştirirler.
Bu tarikatçılar ve cemaatleri; sanata, bilime, teknolojiye; resme, heykele, müziğe, ilme, dört kutsal kitaba; çocuğa, kadına ve hayvanlara düşmandırlar. İddialara göre sır odalarında çocuklara tecavüz eder, vatana ve millete hıyanet ederek zulüm yaparlar.
Cahil toplumlar üzerinde kurdukları Tarikat - Siyaset - Ticaret üçgeni ile, dinsel inanç sömürüsü üzerinden zenginleşirler. Yoksul ve cahil insanlara hayalî cennet ve huriler satarken, kendileri bu dünyada cennet misali bir hayat yaşarlar.
Dini, tarikatçı şeyh, hacı, hoca ve dedelerden değil, kutsal kitaplardan öğreniniz. Hiçbir şeyh, hacı, hoca ya da dede size şefaat edemez. Çünkü şefaat yalnızca Allah'a aittir.
Müslümansanız, dininizi Kur'an'ı anlayarak okuyarak öğrenin. Hristiyansanız, dininizi İncil'den anlayarak okuyun. Allah'ın bütün dinlerini öğrenmek istiyorsanız, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'ı anlayarak okuyun; okuduklarınızı akıl süzgecinden geçirin, iyi düşünün ve doğruyu kendi aklınızla bulun.
Şeytanların tuzağına düşmeyin, şeytanlara yem olmayın! TARİKAT, KUR'AN'A BİR BARİKATTIR.
İslam'ın tek tarikatı Kur'an'dır.
İslam'ın tek mezhebi Kur'an'dır.
Mezhepleri ve tarikatları bırakın. Kur'an'da birleşin.
Tek kurtuluş reçetesi; Kur'an'ı anlayarak okumak, aklını kullanmak, ilimle, bilimle, sanatla ve teknolojiyle uğraşmaktır.
(4 Eylül 2020)