Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
DİNİ SOHBETLER ( Kur'an Işığında) Hüseyin TURHAL
Bu kitap, Kur'an'ın Berrak Işığında, inancın özünü yeniden keşfetme davetidir. Yüzyıllardır süregelen Arap, Yahudi gelenekleri ve mitolojik rivayetlerle perdelenmiş olan gerçek dini, akıl ve sorgulam...
79. Bölüm

Çok Tanrılı Dinlerin Kısa Bir İncelemesi: İnançtan Tek Tanrıya Geçiş Serüveni

17 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Çok Tanrılı Dinlerin Kısa Bir İncelemesi: İnançtan Tek Tanrıya Geçiş Serüveni
İnsanoğlunun inanç yolculuğu, ilkel kabile yaşantısından tek tanrılı inançlara geçişine kadar süren, dine karşı din olarak özetlenebilecek uzun bir serüvendir. Geçmişten günümüze uzanan bu sürece kısaca bir yolculuk yapalım.
🏛️ Çok Tanrılı İnançların Doğuşu ve Yapısı
İlkel kabile dönemlerinde insanoğlu, doğanın kudreti karşısında çaresiz kalmış; bu durumu anlamlandırmak için mitolojik geleneksel Tanrılar yaratmıştır. Kendi elleriyle şekillendirdikleri putlara isimler koydular: Rüzgâr Tanrısı, Bereket Tanrısı, Fırtına Tanrısı gibi. Bu Tanrılar için tapınaklar inşa ettiler ve heykellerini kutsal mekânlara yerleştirdiler.
Bu Tanrılardan;
Yardım ve bereket dilenir,
Hastalara şifa istenir,
Doğal felaketlere (depremler, fırtınalar) karşı korunma beklenirdi.
İnsanlar, Tanrıların gazabından korunmak, onları memnun etmek ve kendilerine zarar vermemelerini sağlamak için çeşitli ritüeller düzenlerdi:
Tanrıları ellerinin veya başlarının üstünde taşımak,
Hediyeler sunmak,
Güzel kokulu tütsüler yakmak ve
Özenli ayinler düzenlemek.
🩸 İnanç ve Vahşet: Korkunç Kurban Törenleri
Bu ilkel toplumlar, başlarına gelen her türlü felaketi (yağmur yağmaması, salgın hastalıklar, doğal afetler) kızmış Tanrılarının işi olarak görürlerdi. Çözüm, Tanrıların tüm isteklerini yerine getirmek ve onlara yalvarmaktan geçiyordu.
Tapınaklar, değerli eşyaların, paranın ve ganimetin toplandığı kutsal mekânlardı. Bu inanç uğruna korkunç sunu ve kurbanlar verilirdi.
Kurbanlar, Tanrıya göre değişebilirdi; bazen değerli eşyalar, bazen hayvanlar sunulurdu.
En dehşet verici olanı ise insan kurbanlarıydı. Bazı kabileler, güzel bir kız çocuğunu altınlarla süsleyip kutsal kuyuya diri diri atarak ölüme terk ederdi. Bazıları ise Tanrıyı memnun etmek için bir insanı yakarak veya keserek kanını sunardı.
💰 İnancın Sömürülmesi ve Halkın Perişanlığı
Binlerce yıl süren bu mitolojik inançlar, zamanla toplumsal yaşamın vazgeçilmez ve dokunulmaz bir parçası haline geldi; hatta insanın canından daha değerli bir konuma yükseldi.
Halkın bu inanç tutkusu, Tapınak din adamlarının işine yaradı. Din adamları, tapınakları bir rant kapısına dönüştürdü. İnanç bazında halkı sömürerek büyük bir servet birikimi sağladılar. Oysa inançlı halk, olan biteni görmeyecek kadar Tanrılarına kendini kaptırmıştı.
Tapınağa yapılan bağışlar ve sunulan hediyeler büyük bir servet oluştururken, din adamları zenginlik içinde yüzüyordu. Halk ise yoksul, üretimsiz ve aklını kullanmaktan uzak bir şekilde, her şeyi Tanrılarından bekler hale gelmişti.
Bu inanç sistemine itiraz eden veya putlara dil uzatan biri olduğunda, din adamları halkı kışkırtır ve bu kişi, vahşice taşlanarak linç edilirdi.
⚔️ Tek Tanrıya Geçiş: Çatışma ve Sarsıntı
Uzun yıllar süren bu dönemin ardından, Tek Tanrılı ilahi dinlerin doğuşu ile inanç sistemleri sarsıldı. Putların yıkılışı, dine karşı din çatışmasının fitilini ateşledi. İnsanoğlu, canı pahasına inancını savunmak zorunda kaldı.
Çok Tanrılı sistemlerin yıkılışı ile gelen bu inanç çatışması, büyük acıların çekildiği, savaş ve katliam dönemlerinin kapılarını açtı.
İnsanoğlunun bu süreçte yaşadığı büyük acıları ve dine karşı din mücadelesini ilerleyen zamanda incelemeye devam edeceğiz.
(15 Ocak 2019)
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL