HÜSN-Ü DİLBERÂN

GAZEL
Mahlas: Aşık TURHAL

Gönül tahtında oturan o sultan ki özel,
Her bakışıyla kalbime düşürür bir zel,
Canım kurban olsun, o sevgiliye ezel,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

Boyu selvi misâli, endâmı ince nâzenin,
Her adımı bir edâ, her duruşu çok metin,
Aklımı başımdan aldı, bu gönlüm oldu esirîn,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

Kirpiği ok olur da, kaşı yay gibi gerilir,
Vurur beni dertlere, kalbim hemen yarılır,
Yüzünde parlayan nurla, karanlıklar kırılır,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

O şirin dillerinden bal damlar, şerbet akar,
Sözü cana teselli, gönlümdeki derdi yakar,
Böylesi bir güzele, cümle âlem hep bakar,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

Zühd ü takvayı bıraktım, bu aşka düştüm bir kez,
Meyhane köşesinde aramam başka bir söz,
Yeter ki o dilber gülsün, görmesin hüzün, buz,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

Onun yüzü mihrâbım, yolu kâbemdir bana,
Ne gam çeksem de gam değil, kurbanım o yana,
Bu sevdanın ateşiyle dönmüşüm bir yana,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

Aşık TURHAL der ki: Bütün ömrüm seninle,
Bu güzellik sığmaz ne şiire ne dinle,
Sana adadım her şeyimi, hem de candan, inle,
Dilber gazel ey yâr, hüsün gazel, can gazel.

Hüseyin TURHAL