Adıyaman'da Kayıp Hikâyelere Yolculuk
Adıyaman'ın kadim topraklarında, taşın ve zamanın derinliklerinde saklı kalmış, kaybolmaya yüz tutmuş gerçek hayat hikâyelerinin izini sürüyor. Bu eser, Nemrut'u...
Güneşin ilk ışıkları, Adıyaman'ın gizemli coğrafyasında, yemyeşil bir vadinin kalbinde parıldıyordu. Burası Gürlevik'in pınarıydı; suyunun gürül gürül akışıyla binlerce yıllık sessizliğe hayat veren, efsanelere konu olmuş bir yer. Elif, pınarın hemen yanı başındaki küçük taştan evde doğmuştu. Gürlevik'in sesi, onun beşiği, ilk şarkısı olmuştu. Pınarın suyu kadar berrak, suyun aktığı kayalar kadar inatçı bir ruhu vardı. Ve o ruhu, henüz on sekizindeyken, şehirli bir mühendis olan Yaman'a teslim etmişti. Yaman, baraj projesi için gelmişti yöreye. Elif, ona pınarın sırlarını, ormanların fısıltısını öğretmişti. Yaman ise ona yıldızların haritasını, uzak şehirlerin hayallerini sunmuştu. Aşkları, Gürlevik'in hiç kurumayan suyu gibi coşkun ve hayat doluydu. Pınarın kenarında, Yaman, Elif'in avucuna küçük, yontulmuş bir meşe palamudu koymuştu: "Bu sana sözüm olsun, toprağına geri döneceğim, tıpkı Gürlevik'in denize kavuşması gibi." Ama hayat, bazen en coşkulu pınarın önüne bile engel koyardı. Proje bitti. Yaman, söz verdiği tarihte geri gelemedi. Önce mektuplar seyreldi, sonra tamamen kesildi. Elif'in yüreği, Gürlevik'in yatağındaki en keskin kaya gibi çatladı. Aşkın coşkun sesi, yerini ayrılığın sağır edici sessizliğine bıraktı. Yaz, Elif için bir işkenceye dönüştü. Pınarın başında oturuyor, suyun akışını izliyordu ama artık o ses, ona huzur değil, Yaman'ın yokluğunu fısıldıyordu. Gürlevik, o yaz sanki onun acısını paylaşıyormuş gibi daha bir durgun akıyordu. Elif, pınarın kenarında, Yaman'ın ona bıraktığı meşe palamudunu toprağa gömdü. "Ya sen geri gel, ya da bu palamut filizlensin," diye fısıldadı toprağa, gözyaşları tohumu sularken. Aradan tam yedi yıl geçti. Elif, artık Gürlevik'in sessiz koruyucusuydu. Yılların acısı, onu olgunlaştırmış, pınarın suyu gibi dingin ama derinden akan bir güce dönüştürmüştü. Bir sonbahar ikindisiydi. Hava serinlemiş, pınarın sesi yeniden gürleşmişti. Elif, pınarın başına geldiğinde, tanıdık bir silüet gördü. Kayalığın üzerinde, sırtı ona dönük bir adam duruyordu. Adamın elinde, eski bir gazete kağıdına sarılı, kurumuş bir meşe palamudu vardı. Elif'in kalbi, yedi yıl sonra ilk kez coşkuyla çarptı. Adam döndü. Yüzü çizgilenmiş, gözleri yorgundu ama bakışlarında Elif'in hiç unutmadığı o tanıdık, derin sevgi vardı. Bu, Yaman'dı. Yaman, ağır adımlarla Elif'e yaklaştı. Gazete kağıdını açıp, kuru palamudu ona uzattı: "Geldim, Elif. Sözümü tuttum. Biliyorum çok geç kaldım. Şehirde kayboldum, yollarımı bulmam yıllar sürdü. Ama biliyor musun? Ne zaman yolumu kaybetsem, Gürlevik'in sesini duydum. Benim Pusulam, hep burayı gösterdi." Elif'in gözlerinden yaşlar aktı ama bu kez ayrılığın değil, kavuşmanın gözyaşlarıydı. Konuşmaya gerek yoktu. Yaman'ın ona uzattığı kuru palamut, yıllar önce Elif'in gömdüğü meşe palamudunun filizlendiği yerin hemen yanındaydı. Gözleri o filizi işaret etti. "Baktım," dedi Elif, sesi titreyerek. "Bekledim. O filiz, senden umudumdu." Yaman, usulca Elif'e sarıldı. İki ruh, yedi yılın acısını o an unuttu. Artık Gürlevik'in pınarı, sadece aşkın değil, sadakatin ve yeniden doğuşun da sesiydi. Su, bir zamanlar ayrılığın acısını fısıldarken, şimdi iki aşığın kavuşma şarkısını söylüyordu. Gürlevik'in suyu coşkunca akıyor, tıpkı aşklarının yeniden hayat bulması gibi.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.