Adıyaman'da Kayıp Hikâyelere Yolculuk
Adıyaman'ın kadim topraklarında, taşın ve zamanın derinliklerinde saklı kalmış, kaybolmaya yüz tutmuş gerçek hayat hikâyelerinin izini sürüyor. Bu eser, Nemrut'u...
Adıyaman Diyarında Kayıp Hikayeler 39 Bir Rivayet: Aşk ve Su
Efsane, Adıyaman topraklarında bilgelik, cesaret ve manevi derinliğiyle tanınan Hasan Siri adında genç bir ermişin (evliyanın) yaşadığı dönemde geçer. Hasan Siri, yöre halkı tarafından çok sevilir ve saygı görürdü. Onun kalbi ise, güzelliği ve saflığıyla dillere destan olan Zerban'a aitti. Zerban ve Hasan Siri, birbirlerine gönül vermiş, evlilik hazırlıkları yapan iki gençti. Ayrılık ve Savaş Ancak kaderin cilvesiyle, huzurlu günler uzun sürmedi. Bölge, büyük bir düşman saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Halkını korumak için, gönüllü askerler cepheye koştu ve bunların başında da yiğit Hasan Siri vardı. Ayrılık vakti geldiğinde, Zerban nişanlısına vedalaşırken kalbine ağır bir hüzün çökmüştü, sanki bu veda son olacakmış gibi bir his içini kemiriyordu. Hasan Siri, büyük bir kahramanlıkla savaştı ama ne yazık ki, savaş meydanında şehit düştü ve ruhunu Hakk'a teslim etti. Acı haber Zerban'a ulaştığında, genç kızın dünyası başına yıkıldı. Nişanlısının cansız bedenini toprağa verdiler. O gün, Zerban'ın kalbinde sadece derin bir aşk ve dayanılmaz bir acı kaldı. Yaşamının anlamını yitirmişti. Zerban'ın Adanmışlığı Zerban, nişanlısının kabri başında günlerce gözyaşı döktü. Artık hayatta tek bir dileği vardı: Hasan Siri'ye ulaşmak, ona yakın olmak ve ona olan aşkını sonsuzlaştırmak. Bu dileğini gerçekleştirmek için çaresizce Allah'a (C.C.) yalvarmaya başladı. "Ya Rabbim! Bana bir lütuf ver! Nişanlım Hasan Siri'nin ruhuna ulaşana dek benliğimi, sesimi alma. Onu görene, ona kavuşana dek sessizce, usulca akacak bir su olmama izin ver! Onun bulunduğu yere hayat taşıyan, sessiz bir pınar olayım!" Zerban'ın bu içten, saf ve adanmış yakarışı kabul oldu. Tam Hasan Siri'nin türbesinin bulunduğu noktadan, Zerban'ın ağladığı o noktadan, mucizevi bir şekilde billur gibi soğuk bir pınar fışkırmaya başladı. Zerban, nişanlısına olan adanmışlığının bir simgesi olarak, o hayat veren pınara dönüştü. Sonsuz Sessizlik ve Çağlayış Halkın inanışına göre, Zerban Pınarı, adını aldığı o aşk yemini gereği, Hasan Siri'nin türbesinin bulunduğu yere doğru akarken adeta yas tutar gibi, usulca ve sessizce akar. Suyun akışı o kadar yavaştır ki, sanki Zerban nişanlısına kavuşana kadar sesini yükseltmekten çekiniyordur. Ancak pınar, Hasan Siri'nin türbesini geçtikten sonra nihayet çağlamaya, coşkuyla akmaya başlar. Bu coşkulu akış, Zerban'ın nihayet nişanlısına manevi olarak kavuştuğunun, aşkının sonsuzluğa eriştiğinin ve sessizlik yeminini yerine getirmenin verdiği huzurun bir ifadesi olarak yorumlanır. İşte bu yüzden, Adıyaman halkı için Zerban Pınarı, sadece bir su kaynağı değil; aynı zamanda aşkın, fedakârlığın ve sonsuz bir adanmışlığın kutsal bir sembolüdür. Pınar, Zerban'ın sessiz yeminini asırlardır bölgeye taşıyarak akmaya devam etmektedir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.