gözlerden uzak bir kýyýya vurmuþ
bir sevgi tutuyorum içimde acemice
göz kapaklarým kapandýðýnda
bilin ki istanbulu düþlüyorum
*
yýldýzlar düþüyordu elimize tutuyorduk
sobamýzýn kül attýðý günlerde
buðusuna vurulmuþtuk istanbulun
öfkemizden þimþekler yarattýðýmýz günlerde
sokaklarýnda üþüyen çocuklar gibiydik
*
hiç deðiþmiyordu hayallere yazýlanlarýn sonucu
en uzak köþelerinde en küçük zerrelerinde istanbulun
yaðan yaðmurlardan sonra
pencerelerin önlerinde açardý rengarenk çiçekler
sanki bir hüzün karanfili göðsümde yýllardýr
*
daha çok þey var
istanbula doðru nabzýmýn atýþýnda
kalbimi sýzlatýyor istanbula dair her þey
öyle çok özledim ki çocukluðumu
doðrusu her çocuk gibi çok üzgünüm
*
gözyaþlarým genzimi yeniden daha bir yakýyor
aðlayýp duran istanbul deðil miydi
evde, iþyerinde, sokakta, içten içe…
siliyorum adýmlarýmý kaldýrýmlarýndan
parmak uçlarýmda eriyen kar taneleriyle
hiç bir ayrýlýk masalýna benzemiyor
*
istanbulun üzerine yaðmur yaðardý
benim dünyamda yaðmurlar baþkaydý
üzerine kurþun yaðardý gençliðimin
istanbul aðaçlarý yeþillenirdi ilkbahar mevsiminde
benim yüreðim cayýr cayýr yanardý günlerce
yanýp kül olurdu aþkýndan
*
kibrit kutularým vardý yanar , yanmaz
aþk ateþiyle yandýklarýndandý uçlarýndaki
çizik çizikti kalbim
ezikten ezik ruhumla…
yürek sýzýlarý gibiydi istanbul
*
kirpiklerim ýslak..
çýkma çocuksu düþlerimde istanbul
gelip öpecek yanaklarýmdan bir gün
bir baþka masalýn prensesi gibi
kat kat göklerden inerek
redfer