sokaklarda yürüdüm bugün
siz gibi
kalabalýðýnýzda
ne çoksunuz tanrým
ne çok
çekirge sürüsü gibi
kiminiz kol kola
yanak yanaða
kiminiz üçlü beþli yedili
ne rahat
ne de çok konuþuyorsunuz
cýrcýr böcekleri gibi
kiminiz çarptý bana
istemeyerek
kiminiz omuz attý
pardon diyerek
kiminiz bet bet baktý
kiminiz korna çaldý
oha diyerek
yollar sizinmiþ gibi
“oysa kazýlmýþ çukurlar vardý, ölü sýçanlar ve akbabalar…”
ben de yürüdüm
þapkam parkam botlarým
ellerim ceplerimde
ýþýklý vitrinler gördüm
seyyar satýcýlar
dilenciler
maðazalara girip çýktým
sizden biriymiþ gibi
biliyor musunuz atlar tepiþiyormuþ cehennemde
eþekler arada kalmýþ
Rus uçaðý düþürmüþüz geçenlerde
Amerika’ya heyyt demiþiz
Azez’i bombalamýþýz obüslerle
atlarý deðil ama
eþekleri
öyle yazýyor gazeteler
Cerablus Kobani
Halep
Fýrat’ýn batýsý yakasý
Kýrmýzýçizgi
biliyor musunuz
Savaþa gidiyormuþuz Suudilerle
“Zzztt Erenköy!”
sevgililer günüymüþ bugün
biliyor muydunuz
biliyordunuz tabii
ama söylemediniz
“Yol bitmiþ sonra, çýkmýþým sokaklarýnýzdan. Þehrin dýþýna…”
yeþermiþ buðday tarlasý
dikenli katýrtýrnaðý aðacý
elinde yarým simitle ben
atýl bir kaldýrým taþý üzerinde
þubatta yaz gelmiþmiþ gibi
bir kýz diyorum o zaman
yamalý þalvarlý soluk mintanlý ak yazmalý
þu buðday tarlasýnda
orak biçiyor
bu yaz sýcaðýnda
seyreylesem doyasýya ama
güneþ gözlerimi alýyor
“Gri bir sis perdesi; bulanýklýk… Yaygaracý çekirgeler; uðultu… Baþým dönüyor, gözlerim kör…”
boðazýma ilmek mi geçirsem acaba
istemeyerek
içsem mi þerefinize
tiksinerek
daðlara mý gitsem yoksa
ama sürü sürü kargalar gökyüzünde
çýðlýk çýðlýða
“Galiba ölüyorum ben. Usul usul. Hem de isteyerek…”
LaTekmen Þubat/2016/Valelemburgaz