HADDİNİ BİL
Burnu havada bir cahil,
Hortumlamada sanki fil,
Renkten renge girer rezil,
Derki bana: “haddini bil!”
Hak der, yalan dokur dili,
Haram der, hep çalar eli,
Akýllýyým der, hep deli,
Derki bana: “haddini bil!”
Allah’tan hiç korkusu yok,
Baþkasý aç, kendisi tok,
Lafa geldi mi onda çok,
Derki bana: “haddini bil!”
Alýþmýþ, alýp yutmaya,
Yeyip içip, yan yatmaya,
Hiç kimse ona çatmaya,
Derki bana: “haddini bil!”
Sanki o namusun piri,
Çapkýnca bakar gözleri,
Edep, ar bilmez sözleri,
Derki bana: “haddini bil!”
Taþ üstüne bir taþ koymaz,
Dünyalarý versen doymaz,
Hem de kurallara uymaz,
Derki bana: “haddini bil!”
Umurunda deðil Millet,
Vatan demek ona zillet,
Derim bu sözleri elbet,
Derki bana: “haddini bil!”
Dokununca söz has yere,
Býçak deðmiþ gibi sere,
Ulur, kör þeytan ha bire!
Derki bana: “haddini bil!”
Böylesinde çoktur hinlik,
Eh, birkaçýna deðindik!
Dolaþýr aðzýnda kemik,
Derki bana: “haddini bil!”
Þu vicdaným bana kefil!
Ben haddimi bilirim de…
Kendisi haddini bilmez,
“Haddini bil” diyen sefil!
Böyleleri hep tanýna,
Kalmaya ahlar yanýna,
Ot týkayýp ta çanýna,
Denmeli: sen haddini bil!
Yüksel, ha bire gürlersin!
Duyulur mu bir gün sesin ?
Boþa gider sonra dersin,
Az de, sende haddini bil!
MUSTAFA YÜKSEL
Rezil: Alçak, adi, utanmaz, soysuz.
Haddini bilmek: Herhangi bir konuda, kendi konumunu ve limitlerini bilip, ona göre tavýr koyma, görüþ belirtme durumu.
Pir: O konudan çok iyi anlayan, o konuda en çok bilgi, beceri ve tecrübe sahibi olan, bilmediði þey olmayan kiþi
Sefil: Ayný zamanda namussuzlara, þerefsizlere, rezillere bir "kýnama" sýfatý olarak kullanýlabilen bir sözcük.
Az de: Az söyle
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.