kendimi bulma peþindeyim
hangi sokak var geçmediðim
hangi bir harabe kaldý uðramadýðým
dünden kalan söküp atamadýðým …
umut anka kuþunun kanatlarýnýn altýndaydý oysa…
çamurlu yollarýnda yürümek için zaman çok kýsaydý
yarýn yok, yarýndan sonraki yarýnlar da
sadece beklemek var saatleri hiçe sayarak
saatin yelkovanýný, güneþin son ýþýðýný,
bir anlamý yok…
özlemden falan da þikayet etmenin…
bir korku çemberi içinde
yalnýzlýðýn iç burkan tarifi biraz zor
beynime mýhlanmýþ
geçmiþe yönelik garip piþmanlýklar
kendime karþý bir savaþ açmýþým sanki…
toprak ayak altlarýnda kalarak koyulaþtý
bütün mavileri saklayan sular bulandý…
hýrçýn dalgalarla…
buruþturup denize attýðým þiirlerle…
bir düþünce girdabý ki hayatýn sonsuz boþluklarýnda
bir yürek çarpýntýsý sadece
dökülür siyah mürekkebinden boþ sayfalara dertler
ahlar, vaktinden önce
hüzünlü kelimelerle doldurulmuþ
buruk bir þiir hikayesi
bir memenin acýmsý sütünü emen,
sert bir bakýþýn korkunç ýþýltýsýyla sönen
acýlarý hangi þair söyler ki yoksa
******
koparýlan her güzel çiçek yeniden açacak gökyüzünde
acýlarýn ateþinde yanmýþ, arýnmýþ
küllere gömülü bir elmas parçasý gibi saf
aziz bir güneþin ýþýltýsýndan daha parlak
gökleri yarýp doðacak yeni bir gün
redfer