Adı düşer yadıma
Mýzrap mýdýr aðlayan, yoksa gönül telim mi?
Bu inleyen naðmeler, acep kimin bestesi?
Neden böyle derinden, sýzlatýr yüreðimi,
Hasret yüklü þarkýnýn, þu hicranlý güftesi!
Elemli bir ukdenin, anlaþýlmaz biçimde,
Hýçkýrýða dönüþür, sükûta mahkûm sesi.
Efkârým damla damla birikirken içimde,
Yanaðýma süzülen, yaþlarým neyin nesi?
Hangi rüzgâr esti de, dalgalandý denizim?
Sakin sakin dururken, birden kabarýverdi?
Çalkantýdan mý böyle, sararmakta benizim,
Niçin bu buruk hüzün, ruhumu sarýverdi?
Tarifsiz sancýlarla, boðulurken nefesim,
Tebessümüm yüzümde, ansýzýn donuverir.
Bu hercümerç içinde, tam yiterken hevesim,
Kurumuþ dudaðýma, bir buse konuverir.
Adý düþer yâdýma, ateþten kor misali,
Belirir gül cemali, kahverengi gözleri.
Dayanýlmaz bir arzu, talep eder visali,
Çýnlarken kulaðýmda, neþe dolu sözleri.
Periþan hallerimi, cümlelere dökerken,
Kifayetsiz kalmakta, kalemim de dilimde.
Ruhum harabe gibi, içten içe çökerken,
Bilirim ki vebali ne mýzrap ne telimde.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.