erken uyandým ve bir hikmet aradým sanki çay kaþýðýnýn sesiydi babamýn þýkýr þýkýr bir sabah senfonisi gibi gözlerimi huzurla açmamý saðlayan
sonra senin sesin geldi anne kulak kesildi bütün içim hasretinle çarpan yüreðim kahvaltý hazýr diyordun sanki çabuk ol kýzým daha önlüðünü çoraplarýný giyeceksin deniz çantaný hazýrlandýnmý kýzým akþamdan
diye diye türküler uzatýyordu sesin korktum bir an kendimden