ben sensizliði hiç giymedim
bilmem hazaný, gamý
bilmem yere düþmeyi güz yapraklarý gibi
ben sensizliði hiç tatmadým
anlamam gözlerinsiz göðe dakikalarca bakmayý
sözlerinsiz bir muhabbete saatlerce akmayý
anlamam aþksýz, sevgisiz bir yaþamý ve yaþamayý
ben sensizliði hiç düþünmedim
farz edemem yarýný baþka bir gül ile
farz edemem yaðmuru baþka bir baharla
farz edemem bir meltemle esmeyi sen olmadan
ben sensizliði hiç yazmadým
yazamam bir romaný kokundan ayrý
yazamam bir þiiri ruhundan apayrý
yazamam karanlýðý, kör kuyularý laf yerini bulsun diye
ben sen’im
seninle þen’im
seninle hayatýn gülen yüzüyüm
Þehr-i Mardin’de