MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

kal’a-yi sultani
Yinsani

kal’a-yi sultani


kal’a-yi sultani cephenin adý
insan kor taþýyan heybenin adý

ne yemene benzer ne viyanaya
ne de oðlu kýzý þehit anaya

osmanlý gözünün üstünde kaþý
osmanlý sonunda eðildi baþý

er uyudu erat içti suyunu
hangi soy ki senin kazdý kuyunu

arnavut diyemem mehmet akif var
kürt diyemem molla gürani boðar

sýrplarýn içinden sokullu çýkar
arabýn içinden emir sultanlar

boþnaklar ismail paþayý vermiþ
gülzarýnda nice gül yetiþirmiþ

kal’a-yi sultani türkün gözyaþý
her milletten þehit bir arkadaþý

bin dört yüz elli üç bir ileriye
bin altý yüz seksen iki geriye

mehter vurur kalbi küheylanlarýn
tanrý daðlarýnýn ve altaylarýn

karlofçada yiðit girmiþ yataða
iki asýr sonra düþmüþ bataða

uhut okçusuna benzer mi acep
ganimet uðruna deðiþmiþ meþrep

sorsa bize þanlý ashabý bedir
erkek aslan için on sýrtlan nedir

insan gönlü sabýr dolu ilimler
korkuyor ölünden bile zalimler

güneþin tutulmuþ nurun yanmýyor
yine de kapýna gelen dönmüyor

ihanet sýrtýndan vurmuþ þirpençe
kalbinde eriyen kurþundan pençe

tespih çeker kalbin üzre merhamet
osmanlý torunu gel bizi affet

toprak göðe küstü gönül kurana
sen gittin gideli bir baþka yana

yüce daðlar duman duman desem de
essem de bir sanki hiç esmesem de

ikincisi kopmuþ tufaný nuhun
nusreti yetiþmiþ þükür allahýn

kal’a-yi sultani derdim ereðim
seni düþündükçe yanar yüreðim

mehmet fetih için çýkýnca yola
selimin ardýndan gül düþer çöle

süleyman adalet demiþti önce
bir güneþ doðdu ya sus oldu gece

aðlasam titresem secde baþýnda
bir umman yýkasam bir gözyaþýnda

kaç yazar ve þair öyle kederli
kaç öðretmen imam senden haberli

sana öfke kussam beni boðarsýn
artýk yeter kanlý þafak aðarsýn

aðarmýyor bende kýzýl þafaklar
su deðil kan dolu altýn bardaklar

melekler haklýymýþ kalu belada
kan ile yoðrulmuþ bir yarým ada

ak sakallý dedem utanýr benden
gidenler dönmedi hiç seferinden

"tez gel aðam" dedi geride kalan
"yatamirem" dedi hasretle dolan

beyim yemene git diyen hanýmlar
dedi sabrý þükrü iman tanýmlar

düþman bir deðil ki git desen gitmez
bizde de cepheye gidenler bitmez

ovanda daðýnda ey anadolu
geçtim ben askeri mermiyi topu

sen okuyacaktýn þimdi ne dersin
ey çocuk yaþýn kaç nere gidersin

tozlu arþivimde okul defterin
ben þimdi ne yazsam cennet mi yerin

kaydýn düþülmüþtür bakma ardýna
sen kýzým kýzaným kurban yurduna

mehmet iken fatih olmak görevin
selim iken yavuz olmak kaderin

süleyman önüne kanuni yazmak
sultanlýk yavruna bir mezar kazmak

gitmezsen babandan geri kalýrsýn
komutan öl derse sen de ölürsün

hiç düþünme geri gelmeyi sakýn
ardýndan ninenle gelmemiz yakýn

kal’a-yi sultani aldýrma bana
bizim kaderimiz koþmak canana

yetmiþ bin metrelik boyu ve eni
bin dört yüzden baþla bul sekiz bini

yarým adanýn en yüksek tepesi
kocaçimentepe ve avanesi

þimdilik gerek yok büyük telaþa
üç yüz metreye çýk eyle temaþa

gözündeki hayal oðuz han mýdýr
çakýrdoðan mýdýr akdoðan mýdýr

kalkýp göç eyleyen bin oban var mý
ta asyadan selam edenin yar mý

baþýndan bakýnca sonu görülmez
söyle bu millete karþý durulmaz

selçukla kitabýn aç da gel þimdi
sir i deryalarý geç de gel þimdi

yay ile üç oku göðsüne basýp
tuðrul beyle kara sancaklar asýp

alparslan önünde diz vurup yere
göðsünü yumrukla selam ver ere

baþýn önde bekle buyruðu dinle
bizansýn kurduðu orduyu anla

sanma gök devrilmez toprak yarýlmaz
önüne pus çökmüþ hudut görülmez

ulaklar gönderdin soralým diye
ok yaydan çýkmadan duralým diye

maðrur diyojene sözün geçmedi
sunduðun barýþtan suyun içmedi

ordusu çok büyük dedi ulaklar
senin dört katýndý þaþtý kulaklar

bütün islam ili duaya durdu
alparslanýn alný secdeye vardý

rabbim sen ulusun bizler de kulun
mahçup etme bizi yardýmda bulun

emir verdin tekbir getirsin ordum
son nefer ölmeden çiðnenmez yurdum

çýktýn bir tepeye ovaya baktýn
gözünle gönüle emrini çaktýn

artuk bozan porsuk süleyman tigin
beylerim savaþýn hakkýn verin

hilal taktiðiyle geri çekilip
seni korkak sanan düþman sokulup

uzlar peçenekler sizi görüpler
bunlar bizden deyip selam duruplar

at koþturup senden yana geldiler
ne iyi ettiler töre bildiler

malazgirt selçuðun þanlý ovasý
tarihi ibretli meydan orasý

yaralýlar inler ölüler kokar
göz bunu görünce kendini yakar

þehidin kabrini dostlarý kazar
düþman unutulmaz her taraf mezar

sevinin beylerim dedin durmayýn
þu anadoluda hatýr kýrmayýn

varýn ötelere islam eyleyin
vatanýmýz artýk ele söyleyin

derviþlerim gidin hep gönül yapýn
gönlünüzle önce allaha tapýn

kal’a-yi sultani kaldýr baþýný
karþýdan gelen kim býrak düþünü

hayaleti mi romen diyojen’in
alparslan ne söyler kalbine senin


iki bin on iki yýlýnda ben de
derin bir uykudan kalktým sonunda

uyandým top sesi futbol basketbol
voleybol oynarým kumsalda bol bol

uyandým top sesi badminton pinpon
bilardo liginde üç top þampiyon

yüz yýl sonra bana topu sordun mu
çocuða oyuncak diye verdin mi

karpuz kabuðuna topu sormayýn
demir zýrhlý topa karþý durmayýn

kal’a-yi sultani düþün uykuda
demirden gemiler batmaz mý suda

mertlik ölmüþ ise insanlýk gülmez
ölüm kusan toplar þakaya gelmez

ingiliz fransýz yedi filoyla
çeþitli menzilli on yirmi topla

selam veren sana bir robokop mu
attýðý çocuða verdiðin top mu

göðsüne vuran top kýlýç yay deðil
eðil baþým öne bu savaþ deðil

gözler önünde on asýrlýk hesap
kin gözlerde insan doðrayan kasap

üç kasým bin dokuz yüz on dördünde
top sesleri ile uyandým ben de

demir güllelerle seddülbahire
yedi parça filo kan kustu yere

cephaneliðimiz isabet aldý
beþ subay yetmiþ er burada soldu

ilk þehitler abidesi oraya
dikildi nicesi girdi sýraya

miralay cevat bey tahkimat için
hazýrlýða baþlar bir destan için

mecidiye hamidiye tabyasý
abdulhamid hanýn bize mirasý

seksen adet türlü çap ve menzilde
topçunun kulaðý çalacak zilde

o kadar da “savaþ hile”dir diye
sahteleri tabyalara hediye

atmýþ beþ yaþýnda ramazan aða
kýr saçýyla benzer bir koca daða

üç yüz elli küsür mayýn boðaza
ve gerildi demir aðlar aðýza

bu sýrada sarýkamýþ ve ruslar
canýmýzý yaktý kýrýldý hisler

on dokuz ocak bin dokuz yün on beþ
güçlü düþman gemileri yirmi beþ

gemilerin isimleri belli de
türkçeye çevirmek farz belki de

“okyanus, “baþeðmez”, “hýzlý”, “benzersiz”
“intikam alýcý”, “gökyüzü”, “deniz”

“önünde durulmaz”, “savaþ tanrýsý”,
bir de benden olsun deniz anasý

on dokuz þubatta ilk hücum derdi
“on dört günde istanbul’a” girerdi

“karanlýk liman”da dolaþýrlardý
osman ülkesini paylaþýrlardý

kal’a-yi sultani sükut eyleme
kalk ayaða bana türkü söyleme


yirmi beþ þubatta bir bombardýman
giriþ savunmamýz hep yerle yeksan

düþman giriþinde boðazýmýzýn
menzili kýsadýr toplarýmýzýn

fakat boðaz mayýn dolu ne çare
temizlemek gerek hep tane tane

mayýn tarayýcý gemiler gelir
yaklaþmaz kýyýya cepheyi bilir

tepeler ardýnda seyyar obüsler
mayýn tarayýcý gemiyi gözler

kýyý savunmanýn toplarý müthiþ
geleni mýhlamak bu iþ kolay iþ

gece gündüz durmaz mayýn ararlar
geceyi gün eyler projektörler

queen elizabeth otuz beþlik top
tepeler ardýnda kan kusar soy sop

susturmak niyeti savunmayý hep
gülle deðil sanki zehirli akrep

cehenneme düþen ateþi boðsun
cennete gidenler yeniden doðsun

gazim sýzlanmasýn daha ilk perde
þehit olmak çare deðil bu yerde

bunlar ingiltere fransa rusya
karþýsýnda duran küçücük asya

sanki türk boðazý etten bir demir
amiral cardende kalmadý sinir

hastayým diyerek etti istifa
yerine de robeck geçti ilk safa

robeck der havalar düzelmelidir
istanbula doðru süzülmelidir

türkün savunmasý yerle bir yýrtýk
son bir hamle ile geçeriz artýk

martýn on yedisi geceye doðru
müstahkem mevkii mayýn grubu

telefonu açan binbaþý nazmi
arayan komutan cevad çobanlý

binlerce askerin gönül hûlarý
saat yirmi iki otuz sularý

“buyurun: binbaþý nazmi” akpýnar
“müstahkem karargah: cevad” çobanlý

hafýzým, binbaþým “emredin efendim”,
“nazmi bey” gel, ben zafere inandým

“baþüstüne” hemen geliyorum ben
“teþekkür ederim” biliyorum ben

yolda ne düþündün neler düþlerdin
her adýmda sanki üçler beþlerdin

“buyurun binbaþým sizi bekliyor”
göðsünü bir inanç ile yüklüyor

“hoþ geldin binbaþým” otur da dinle
tarihi düþün de derinden inle

“karalýk liman’da pandonima”
dokunur dinime ve imanýma

elinde kalemi baþý masada,
harita üstüne düþtü ve ya da

kaldýrdý baþýný baktý gözüne
o an kalbi nasýl vurdu özüne

sordu: “kaç mayýnýmýz var binbaþým?”
“yirmi altý tane” ve bir gözyaþým

“karanlýk liman’a mayýn dökelim
bu gece sessizce yola çýkalým”

“nara’dan nusret’i þimdi getirttim”
sana da planý özge belirttim

ya allah bismillah “derhal efendim”
bu gece gönlümde bir hâl efendim

“akyarlar önüne geliyor” lar mý
burda derinliðin mahsuru var mý

konu vatan ise: “yoktur efendim”
“o halde bu hatta mutabýk” bendim

“tamamýyla komutaným” inþallah
“ne zaman hareket edersin” yallah

“saat yirmi dörtte demir yerinden
ayrýlýrýz” sessiz ve de derinden

“siz gidecek misin, ya hakký bey?
“izninizle vekilim” yýldýz ve ay

bir sorum da var “çok tehlikeli
bir iþ deðil midir?” ne dersin deli

“tehlike önemli deðil” ey paþam
“burada vazifem önde” hey paþam

hafýz sizi “cenabý hak muvaffak”
muhataradan muhafaza” elhak

karanlýk limandan emin efendim
rabbim kabul etsin “amin efendim”

“izin verirseniz gideyim artýk”
tüm savunmamýz hep yýrtýk pýrtýk

“güle güle gidin” dinsin gözyaþým
“muvaffakiyetle dönün binbaþým”

ne kadar gemi ve insana mal olursa olsun o boðaz geçilecek. chruchill

balkan savaþýnýn ayak sesleri
gelirken almýþsýn son nefesleri

kalbine vururken kader þirpençe
düþmana vurduðun belki son pençe

osman her yerinde bin bir nümayiþ
almayaya nasýl verdin sipariþ

belliydi deðil mi gelecekleri
vataný milleti bölecekleri

doðum yýlý bin dokuz yüz on iki
vefatý bin dokuz yüz elli yedi

adý nusrat’týr, üç yüz atmýþ beþ ton
osmanýn son resmi geçidi en son

yirmi altý adet mayýn ne yapsýn
inançsýzlar þimdi keyfine tapsýn

ben size inanmýþ birkaç osmaný
diyeyim daðlarýn kalksýn dumaný

binbaþý nazmi ve elli dört eri
teðmen abdullah top subayý kadri

önyüzbaþý hafýz ve hakký kaptan
yüzbaþý hüseyin ve teðmen hasan

önyüzbaþý ali yüzbaþý hasan
hepsinin kalbinde allaha iman

kalmamýþ er subay diye ayrýlýk
hepsi farkýndadýr ne ki gayrýlýk

tek hedef gizlice ve görünmeden
mayýnlarý dökmek hiç erinmeden

haritada iþaretli yerlere
ne bir milim saða ne sola o yere

projektörlerle bizi ararlar
bir saða bir sola suyu tararlar

derinliði belli mayýn kolunu
kýrk yediye kur ve et duaný

bizim taraflarýn yanar lambasý
bu ýþýk savaþý su yansýmasý

geriye dönünce þehit haberi
nasýl da üzmüþtür elli üç eri

ýþýk savaþýnda heyecanlanan
hakký beyin kalbi durmuþ el eman

(“bugün bizden vatan râzý olacak
nefer þehid, ordu gazî olacak”
1915 ömeroðlu mustafa boyabad)


iki yüz yýl kin toplamýþ osmana
umut olmuþ avrupaya viyana.

açýk hafif sisli sakin bir günde
saat on civarý boðaz önünde

selam durun düþman basmaz frene
queen elizabeth ile suffren’e

kruvözer, destroyer dolusu...
on altý zýrhlý ve savaþ filosu!

türkü sürmek için orta asyaya
çullanmýþ üstüne güneþe aya

seddülbahir ve kumkale gerilmiþ
ingiliz ve freng keyfe kurulmuþ

sanki resmi geçit kendinden emin
toplarý düþtükçe can kusar zemin

yaþamayan bilmez nasýl anlatsam
binbaþý adile bir mesaj atsam

otuz sekiz buçukluk top salvosu
on altý bin metreden düellosu

queen elizabeth ateþ kusuyor
hamidiye kilitbahir susuyor

girdikleri zaman menzilimize
dokunmayýn artýk þu keyfimize

fransýz filosu beþ bin metrede
akyar ve soðanlý en son kertede

aman vermez büyük taret toplarý
baþýmýzda patlar ateþ küpleri

ne yer ne su ne gök gelmez insafa
cephelerde kaynar göz gövde kafa

hamidiye mecidiye dardanos
karþýlýk veriyor vermeden paydos

cephanem sayýlý umut son demde
bin yýllýk tarihin yükü ensemde

bu savaþýn eksilmiyor hiddeti
saat on üç çoðalýyor þiddeti

istanbul haberdar istanbul yasta
istanbul duada istanbul hasta

anadolu hamidiye vurulmuþ
mehmedin baðrýna gülle sürülmüþ

kahrolur paþalar çaresiz, naçar
sanmayýn meydandan osmanlý kaçar

gözcü yerlerine atýlan toplar
kurmaylar baþýnda kaynayan kepler

serseri torpiller çoktan sularda
obüs bataryalarý kükrer hularda

dardanosta zýrhlý "asarý tevfiðim"
durumu öðren gel koþ ali bey’im

atý ile fýrlar ali yollara
haberi kötüdür paþa kullara

yüzbaþý hasan da teðmen mevsuf da
þehit düþmüþ çoktan canlý mushaf da

saat on üç otuz durum çok vahim
günahým ne sanki küsmüþ talihim

topçu canlanmazsa vatan tartýlýr
camiler yýkýlýr sancak yýrtýlýr

derdimiz dert imiþ düþmüþüz derde
boðaz geçildi mi gemiler nerde

attýðýmýz toplar hedef buldu mu
yoksa yoksa kardeþ vatan soldu mu

baþeðmez ve tanrý çekilmiþ hattan
saffren ve galyalý kurtulmuþ mattan

düþman gemi deðiþtirir durmadan
vurun yiðitlerim vermeyin aman

biri gider biri gelir arada
yedekteki gemileri sýrada

bouvette müthiþ patlama sesi
yüzümüze ümit gelmiþken nesi

sabahtýr ilk defa bir nefes aldým
birkaç saat biraz dinlendim kaldým

saat on altýda eyliyor tarif
alman genarali der “schif schif”

bir “karþý konulmaz” düþman gemisi
batmak üzre yemiþ bir top mermisi

yarým saat sonra geriye adým
atmýþ düþmanýmýz hiç acýmadým

önce istabullu hayaller kuran
sonra geri kaçmak telaþý saran

düþman geri çekilmeye mecburken
belki umut diye kalpler vururken

gerçek þu ki çaresizken paþalar
köz tutmaya kullanýlmaz maþalar

her savaþ talihi kendi içinde
döner iken yiðit durur niçinde

öðle sularýnda umutlar bitmiþ
savunma toplarý kýrýlýp gitmiþ

hak yardýmý gelmeden ne ki çare
beden parça parça can pare pare

vinç yok çaraskayý ara da bul
tonlarca demiri nasýl taþýr kul

cepheye yerleþtir hendek siper kaz
sarýkamýþ balkanlar da bir enkaz

ümit son haddinde levazým azken
geçmiþ þanlý tarih sade vaazken

okuma ve yazma bilmeyen biri
bir ramazan aða ve otuz eri

demiþ bu toplarý bizler taþýrýz
paþalarda þüphe nasýl aþarýz

çare yok görevi verin ustaya
yüz tonluk toplarý taþýyýn aya

yýllarýn ustasý ramazan aða
top taþýr hamidiye tabyasýna

basit bir düzenek acaba nasýl
mühendisler için bir baþka fasýl

nusret mayýn gemimizi kim gizler
santim santim düþman bizi dikizler

sahi allah var mý yardým eder mi
inanç mý diyelim yoksa kader mi

sanki ali gibi görünmez olmuþ
nusretimiz destanlara malolmuþ

vaktiniz var ise düþman güdelim
ne yapmýþ ne demiþ devam edelim

saldýrýnýn esasýnda plan ne
su üstünde yüzen çelik demire

temiz bir hat açmak gerek boðazda
mayýndan arýnmýþ küçük aðýzda

seddülbahir kýsmý sekiz bin yarda
didik didik edilirken ne var da

yirmi altý mayýn kepezde yani
ana mayýn tarlasýnýn tam önü

boðaza zýt dökülen o mayýnlar
boðaza parelel dökülen onlar

erenköy koyunda ilme aykýrý
dökülen mayýnlar saklar mý sýrrý

tam yüzyýl öncedir iyi öðrenin
önemi var mýdýr senin ve benin

yeni bir dünyaya açýlan kapý
kal’ay-i sultani hala o aðrý

kitaplarda adý birinci dünya
artçý sarsýntýsý sürerken hala

din savaþý mýdýr sultan paþa mý
farký düþünceler öl mü yaþa mý

türk topuna tüfeðine eyvallah
ðaribin duasýymýþ nusretullah

diyorlar ki top mermisi deðilmiþ
nusretin önünde cihan eðilmiþ

gerçek þu ki derler allah var imiþ
o ümmet o millet hakka yar imiþ

bizi bilirsin islam ümmetiyiz
ümmetin yýldýzý türk milletiyiz
. . .

"ne kadar gemi ve insana mal olursa olsun o boðaz geçilecek"(chruchill)

...

“bugün bizden vatan râzý olacak
nefer þehid, ordu gazî olacak”
(1915 ömeroðlu mustafa boyabad)
.





Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.