kal’a-yi sultani
kal’a-yi sultani cephenin adý
insan kor taþýyan heybenin adý
ne yemene benzer ne viyanaya
ne de oðlu kýzý þehit anaya
osmanlý gözünün üstünde kaþý
osmanlý sonunda eðildi baþý
er uyudu erat içti suyunu
hangi soy ki senin kazdý kuyunu
arnavut diyemem mehmet akif var
kürt diyemem molla gürani boðar
sýrplarýn içinden sokullu çýkar
arabýn içinden emir sultanlar
boþnaklar ismail paþayý vermiþ
gülzarýnda nice gül yetiþirmiþ
kal’a-yi sultani türkün gözyaþý
her milletten þehit bir arkadaþý
bin dört yüz elli üç bir ileriye
bin altý yüz seksen iki geriye
mehter vurur kalbi küheylanlarýn
tanrý daðlarýnýn ve altaylarýn
karlofçada yiðit girmiþ yataða
iki asýr sonra düþmüþ bataða
uhut okçusuna benzer mi acep
ganimet uðruna deðiþmiþ meþrep
sorsa bize þanlý ashabý bedir
erkek aslan için on sýrtlan nedir
insan gönlü sabýr dolu ilimler
korkuyor ölünden bile zalimler
güneþin tutulmuþ nurun yanmýyor
yine de kapýna gelen dönmüyor
ihanet sýrtýndan vurmuþ þirpençe
kalbinde eriyen kurþundan pençe
tespih çeker kalbin üzre merhamet
osmanlý torunu gel bizi affet
toprak göðe küstü gönül kurana
sen gittin gideli bir baþka yana
yüce daðlar duman duman desem de
essem de bir sanki hiç esmesem de
ikincisi kopmuþ tufaný nuhun
nusreti yetiþmiþ þükür allahýn
kal’a-yi sultani derdim ereðim
seni düþündükçe yanar yüreðim
mehmet fetih için çýkýnca yola
selimin ardýndan gül düþer çöle
süleyman adalet demiþti önce
bir güneþ doðdu ya sus oldu gece
aðlasam titresem secde baþýnda
bir umman yýkasam bir gözyaþýnda
kaç yazar ve þair öyle kederli
kaç öðretmen imam senden haberli
sana öfke kussam beni boðarsýn
artýk yeter kanlý þafak aðarsýn
aðarmýyor bende kýzýl þafaklar
su deðil kan dolu altýn bardaklar
melekler haklýymýþ kalu belada
kan ile yoðrulmuþ bir yarým ada
ak sakallý dedem utanýr benden
gidenler dönmedi hiç seferinden
"tez gel aðam" dedi geride kalan
"yatamirem" dedi hasretle dolan
beyim yemene git diyen hanýmlar
dedi sabrý þükrü iman tanýmlar
düþman bir deðil ki git desen gitmez
bizde de cepheye gidenler bitmez
ovanda daðýnda ey anadolu
geçtim ben askeri mermiyi topu
sen okuyacaktýn þimdi ne dersin
ey çocuk yaþýn kaç nere gidersin
tozlu arþivimde okul defterin
ben þimdi ne yazsam cennet mi yerin
kaydýn düþülmüþtür bakma ardýna
sen kýzým kýzaným kurban yurduna
mehmet iken fatih olmak görevin
selim iken yavuz olmak kaderin
süleyman önüne kanuni yazmak
sultanlýk yavruna bir mezar kazmak
gitmezsen babandan geri kalýrsýn
komutan öl derse sen de ölürsün
hiç düþünme geri gelmeyi sakýn
ardýndan ninenle gelmemiz yakýn
kal’a-yi sultani aldýrma bana
bizim kaderimiz koþmak canana
yetmiþ bin metrelik boyu ve eni
bin dört yüzden baþla bul sekiz bini
yarým adanýn en yüksek tepesi
kocaçimentepe ve avanesi
þimdilik gerek yok büyük telaþa
üç yüz metreye çýk eyle temaþa
gözündeki hayal oðuz han mýdýr
çakýrdoðan mýdýr akdoðan mýdýr
kalkýp göç eyleyen bin oban var mý
ta asyadan selam edenin yar mý
baþýndan bakýnca sonu görülmez
söyle bu millete karþý durulmaz
selçukla kitabýn aç da gel þimdi
sir i deryalarý geç de gel þimdi
yay ile üç oku göðsüne basýp
tuðrul beyle kara sancaklar asýp
alparslan önünde diz vurup yere
göðsünü yumrukla selam ver ere
baþýn önde bekle buyruðu dinle
bizansýn kurduðu orduyu anla
sanma gök devrilmez toprak yarýlmaz
önüne pus çökmüþ hudut görülmez
ulaklar gönderdin soralým diye
ok yaydan çýkmadan duralým diye
maðrur diyojene sözün geçmedi
sunduðun barýþtan suyun içmedi
ordusu çok büyük dedi ulaklar
senin dört katýndý þaþtý kulaklar
bütün islam ili duaya durdu
alparslanýn alný secdeye vardý
rabbim sen ulusun bizler de kulun
mahçup etme bizi yardýmda bulun
emir verdin tekbir getirsin ordum
son nefer ölmeden çiðnenmez yurdum
çýktýn bir tepeye ovaya baktýn
gözünle gönüle emrini çaktýn
artuk bozan porsuk süleyman tigin
beylerim savaþýn hakkýn verin
hilal taktiðiyle geri çekilip
seni korkak sanan düþman sokulup
uzlar peçenekler sizi görüpler
bunlar bizden deyip selam duruplar
at koþturup senden yana geldiler
ne iyi ettiler töre bildiler
malazgirt selçuðun þanlý ovasý
tarihi ibretli meydan orasý
yaralýlar inler ölüler kokar
göz bunu görünce kendini yakar
þehidin kabrini dostlarý kazar
düþman unutulmaz her taraf mezar
sevinin beylerim dedin durmayýn
þu anadoluda hatýr kýrmayýn
varýn ötelere islam eyleyin
vatanýmýz artýk ele söyleyin
derviþlerim gidin hep gönül yapýn
gönlünüzle önce allaha tapýn
kal’a-yi sultani kaldýr baþýný
karþýdan gelen kim býrak düþünü
hayaleti mi romen diyojen’in
alparslan ne söyler kalbine senin
iki bin on iki yýlýnda ben de
derin bir uykudan kalktým sonunda
uyandým top sesi futbol basketbol
voleybol oynarým kumsalda bol bol
uyandým top sesi badminton pinpon
bilardo liginde üç top þampiyon
yüz yýl sonra bana topu sordun mu
çocuða oyuncak diye verdin mi
karpuz kabuðuna topu sormayýn
demir zýrhlý topa karþý durmayýn
kal’a-yi sultani düþün uykuda
demirden gemiler batmaz mý suda
mertlik ölmüþ ise insanlýk gülmez
ölüm kusan toplar þakaya gelmez
ingiliz fransýz yedi filoyla
çeþitli menzilli on yirmi topla
selam veren sana bir robokop mu
attýðý çocuða verdiðin top mu
göðsüne vuran top kýlýç yay deðil
eðil baþým öne bu savaþ deðil
gözler önünde on asýrlýk hesap
kin gözlerde insan doðrayan kasap
üç kasým bin dokuz yüz on dördünde
top sesleri ile uyandým ben de
demir güllelerle seddülbahire
yedi parça filo kan kustu yere
cephaneliðimiz isabet aldý
beþ subay yetmiþ er burada soldu
ilk þehitler abidesi oraya
dikildi nicesi girdi sýraya
miralay cevat bey tahkimat için
hazýrlýða baþlar bir destan için
mecidiye hamidiye tabyasý
abdulhamid hanýn bize mirasý
seksen adet türlü çap ve menzilde
topçunun kulaðý çalacak zilde
o kadar da “savaþ hile”dir diye
sahteleri tabyalara hediye
atmýþ beþ yaþýnda ramazan aða
kýr saçýyla benzer bir koca daða
üç yüz elli küsür mayýn boðaza
ve gerildi demir aðlar aðýza
bu sýrada sarýkamýþ ve ruslar
canýmýzý yaktý kýrýldý hisler
on dokuz ocak bin dokuz yün on beþ
güçlü düþman gemileri yirmi beþ
gemilerin isimleri belli de
türkçeye çevirmek farz belki de
“okyanus, “baþeðmez”, “hýzlý”, “benzersiz”
“intikam alýcý”, “gökyüzü”, “deniz”
“önünde durulmaz”, “savaþ tanrýsý”,
bir de benden olsun deniz anasý
on dokuz þubatta ilk hücum derdi
“on dört günde istanbul’a” girerdi
“karanlýk liman”da dolaþýrlardý
osman ülkesini paylaþýrlardý
kal’a-yi sultani sükut eyleme
kalk ayaða bana türkü söyleme
yirmi beþ þubatta bir bombardýman
giriþ savunmamýz hep yerle yeksan
düþman giriþinde boðazýmýzýn
menzili kýsadýr toplarýmýzýn
fakat boðaz mayýn dolu ne çare
temizlemek gerek hep tane tane
mayýn tarayýcý gemiler gelir
yaklaþmaz kýyýya cepheyi bilir
tepeler ardýnda seyyar obüsler
mayýn tarayýcý gemiyi gözler
kýyý savunmanýn toplarý müthiþ
geleni mýhlamak bu iþ kolay iþ
gece gündüz durmaz mayýn ararlar
geceyi gün eyler projektörler
queen elizabeth otuz beþlik top
tepeler ardýnda kan kusar soy sop
susturmak niyeti savunmayý hep
gülle deðil sanki zehirli akrep
cehenneme düþen ateþi boðsun
cennete gidenler yeniden doðsun
gazim sýzlanmasýn daha ilk perde
þehit olmak çare deðil bu yerde
bunlar ingiltere fransa rusya
karþýsýnda duran küçücük asya
sanki türk boðazý etten bir demir
amiral cardende kalmadý sinir
hastayým diyerek etti istifa
yerine de robeck geçti ilk safa
robeck der havalar düzelmelidir
istanbula doðru süzülmelidir
türkün savunmasý yerle bir yýrtýk
son bir hamle ile geçeriz artýk
martýn on yedisi geceye doðru
müstahkem mevkii mayýn grubu
telefonu açan binbaþý nazmi
arayan komutan cevad çobanlý
binlerce askerin gönül hûlarý
saat yirmi iki otuz sularý
“buyurun: binbaþý nazmi” akpýnar
“müstahkem karargah: cevad” çobanlý
hafýzým, binbaþým “emredin efendim”,
“nazmi bey” gel, ben zafere inandým
“baþüstüne” hemen geliyorum ben
“teþekkür ederim” biliyorum ben
yolda ne düþündün neler düþlerdin
her adýmda sanki üçler beþlerdin
“buyurun binbaþým sizi bekliyor”
göðsünü bir inanç ile yüklüyor
“hoþ geldin binbaþým” otur da dinle
tarihi düþün de derinden inle
“karalýk liman’da pandonima”
dokunur dinime ve imanýma
elinde kalemi baþý masada,
harita üstüne düþtü ve ya da
kaldýrdý baþýný baktý gözüne
o an kalbi nasýl vurdu özüne
sordu: “kaç mayýnýmýz var binbaþým?”
“yirmi altý tane” ve bir gözyaþým
“karanlýk liman’a mayýn dökelim
bu gece sessizce yola çýkalým”
“nara’dan nusret’i þimdi getirttim”
sana da planý özge belirttim
ya allah bismillah “derhal efendim”
bu gece gönlümde bir hâl efendim
“akyarlar önüne geliyor” lar mý
burda derinliðin mahsuru var mý
konu vatan ise: “yoktur efendim”
“o halde bu hatta mutabýk” bendim
“tamamýyla komutaným” inþallah
“ne zaman hareket edersin” yallah
“saat yirmi dörtte demir yerinden
ayrýlýrýz” sessiz ve de derinden
“siz gidecek misin, ya hakký bey?
“izninizle vekilim” yýldýz ve ay
bir sorum da var “çok tehlikeli
bir iþ deðil midir?” ne dersin deli
“tehlike önemli deðil” ey paþam
“burada vazifem önde” hey paþam
hafýz sizi “cenabý hak muvaffak”
muhataradan muhafaza” elhak
karanlýk limandan emin efendim
rabbim kabul etsin “amin efendim”
“izin verirseniz gideyim artýk”
tüm savunmamýz hep yýrtýk pýrtýk
“güle güle gidin” dinsin gözyaþým
“muvaffakiyetle dönün binbaþým”
ne kadar gemi ve insana mal olursa olsun o boðaz geçilecek. chruchill
balkan savaþýnýn ayak sesleri
gelirken almýþsýn son nefesleri
kalbine vururken kader þirpençe
düþmana vurduðun belki son pençe
osman her yerinde bin bir nümayiþ
almayaya nasýl verdin sipariþ
belliydi deðil mi gelecekleri
vataný milleti bölecekleri
doðum yýlý bin dokuz yüz on iki
vefatý bin dokuz yüz elli yedi
adý nusrat’týr, üç yüz atmýþ beþ ton
osmanýn son resmi geçidi en son
yirmi altý adet mayýn ne yapsýn
inançsýzlar þimdi keyfine tapsýn
ben size inanmýþ birkaç osmaný
diyeyim daðlarýn kalksýn dumaný
binbaþý nazmi ve elli dört eri
teðmen abdullah top subayý kadri
önyüzbaþý hafýz ve hakký kaptan
yüzbaþý hüseyin ve teðmen hasan
önyüzbaþý ali yüzbaþý hasan
hepsinin kalbinde allaha iman
kalmamýþ er subay diye ayrýlýk
hepsi farkýndadýr ne ki gayrýlýk
tek hedef gizlice ve görünmeden
mayýnlarý dökmek hiç erinmeden
haritada iþaretli yerlere
ne bir milim saða ne sola o yere
projektörlerle bizi ararlar
bir saða bir sola suyu tararlar
derinliði belli mayýn kolunu
kýrk yediye kur ve et duaný
bizim taraflarýn yanar lambasý
bu ýþýk savaþý su yansýmasý
geriye dönünce þehit haberi
nasýl da üzmüþtür elli üç eri
ýþýk savaþýnda heyecanlanan
hakký beyin kalbi durmuþ el eman
(“bugün bizden vatan râzý olacak
nefer þehid, ordu gazî olacak”
1915 ömeroðlu mustafa boyabad)
iki yüz yýl kin toplamýþ osmana
umut olmuþ avrupaya viyana.
açýk hafif sisli sakin bir günde
saat on civarý boðaz önünde
selam durun düþman basmaz frene
queen elizabeth ile suffren’e
kruvözer, destroyer dolusu...
on altý zýrhlý ve savaþ filosu!
türkü sürmek için orta asyaya
çullanmýþ üstüne güneþe aya
seddülbahir ve kumkale gerilmiþ
ingiliz ve freng keyfe kurulmuþ
sanki resmi geçit kendinden emin
toplarý düþtükçe can kusar zemin
yaþamayan bilmez nasýl anlatsam
binbaþý adile bir mesaj atsam
otuz sekiz buçukluk top salvosu
on altý bin metreden düellosu
queen elizabeth ateþ kusuyor
hamidiye kilitbahir susuyor
girdikleri zaman menzilimize
dokunmayýn artýk þu keyfimize
fransýz filosu beþ bin metrede
akyar ve soðanlý en son kertede
aman vermez büyük taret toplarý
baþýmýzda patlar ateþ küpleri
ne yer ne su ne gök gelmez insafa
cephelerde kaynar göz gövde kafa
hamidiye mecidiye dardanos
karþýlýk veriyor vermeden paydos
cephanem sayýlý umut son demde
bin yýllýk tarihin yükü ensemde
bu savaþýn eksilmiyor hiddeti
saat on üç çoðalýyor þiddeti
istanbul haberdar istanbul yasta
istanbul duada istanbul hasta
anadolu hamidiye vurulmuþ
mehmedin baðrýna gülle sürülmüþ
kahrolur paþalar çaresiz, naçar
sanmayýn meydandan osmanlý kaçar
gözcü yerlerine atýlan toplar
kurmaylar baþýnda kaynayan kepler
serseri torpiller çoktan sularda
obüs bataryalarý kükrer hularda
dardanosta zýrhlý "asarý tevfiðim"
durumu öðren gel koþ ali bey’im
atý ile fýrlar ali yollara
haberi kötüdür paþa kullara
yüzbaþý hasan da teðmen mevsuf da
þehit düþmüþ çoktan canlý mushaf da
saat on üç otuz durum çok vahim
günahým ne sanki küsmüþ talihim
topçu canlanmazsa vatan tartýlýr
camiler yýkýlýr sancak yýrtýlýr
derdimiz dert imiþ düþmüþüz derde
boðaz geçildi mi gemiler nerde
attýðýmýz toplar hedef buldu mu
yoksa yoksa kardeþ vatan soldu mu
baþeðmez ve tanrý çekilmiþ hattan
saffren ve galyalý kurtulmuþ mattan
düþman gemi deðiþtirir durmadan
vurun yiðitlerim vermeyin aman
biri gider biri gelir arada
yedekteki gemileri sýrada
bouvette müthiþ patlama sesi
yüzümüze ümit gelmiþken nesi
sabahtýr ilk defa bir nefes aldým
birkaç saat biraz dinlendim kaldým
saat on altýda eyliyor tarif
alman genarali der “schif schif”
bir “karþý konulmaz” düþman gemisi
batmak üzre yemiþ bir top mermisi
yarým saat sonra geriye adým
atmýþ düþmanýmýz hiç acýmadým
önce istabullu hayaller kuran
sonra geri kaçmak telaþý saran
düþman geri çekilmeye mecburken
belki umut diye kalpler vururken
gerçek þu ki çaresizken paþalar
köz tutmaya kullanýlmaz maþalar
her savaþ talihi kendi içinde
döner iken yiðit durur niçinde
öðle sularýnda umutlar bitmiþ
savunma toplarý kýrýlýp gitmiþ
hak yardýmý gelmeden ne ki çare
beden parça parça can pare pare
vinç yok çaraskayý ara da bul
tonlarca demiri nasýl taþýr kul
cepheye yerleþtir hendek siper kaz
sarýkamýþ balkanlar da bir enkaz
ümit son haddinde levazým azken
geçmiþ þanlý tarih sade vaazken
okuma ve yazma bilmeyen biri
bir ramazan aða ve otuz eri
demiþ bu toplarý bizler taþýrýz
paþalarda þüphe nasýl aþarýz
çare yok görevi verin ustaya
yüz tonluk toplarý taþýyýn aya
yýllarýn ustasý ramazan aða
top taþýr hamidiye tabyasýna
basit bir düzenek acaba nasýl
mühendisler için bir baþka fasýl
nusret mayýn gemimizi kim gizler
santim santim düþman bizi dikizler
sahi allah var mý yardým eder mi
inanç mý diyelim yoksa kader mi
sanki ali gibi görünmez olmuþ
nusretimiz destanlara malolmuþ
vaktiniz var ise düþman güdelim
ne yapmýþ ne demiþ devam edelim
saldýrýnýn esasýnda plan ne
su üstünde yüzen çelik demire
temiz bir hat açmak gerek boðazda
mayýndan arýnmýþ küçük aðýzda
seddülbahir kýsmý sekiz bin yarda
didik didik edilirken ne var da
yirmi altý mayýn kepezde yani
ana mayýn tarlasýnýn tam önü
boðaza zýt dökülen o mayýnlar
boðaza parelel dökülen onlar
erenköy koyunda ilme aykýrý
dökülen mayýnlar saklar mý sýrrý
tam yüzyýl öncedir iyi öðrenin
önemi var mýdýr senin ve benin
yeni bir dünyaya açýlan kapý
kal’ay-i sultani hala o aðrý
kitaplarda adý birinci dünya
artçý sarsýntýsý sürerken hala
din savaþý mýdýr sultan paþa mý
farký düþünceler öl mü yaþa mý
türk topuna tüfeðine eyvallah
ðaribin duasýymýþ nusretullah
diyorlar ki top mermisi deðilmiþ
nusretin önünde cihan eðilmiþ
gerçek þu ki derler allah var imiþ
o ümmet o millet hakka yar imiþ
bizi bilirsin islam ümmetiyiz
ümmetin yýldýzý türk milletiyiz
. . .
"ne kadar gemi ve insana mal olursa olsun o boðaz geçilecek"(chruchill)
...
“bugün bizden vatan râzý olacak
nefer þehid, ordu gazî olacak”
(1915 ömeroðlu mustafa boyabad)
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.