Siz deyin dostlar! (mistik-sosyal)

Altýn olsa mal mülk, eriyip gider,
Bakýlýr mý dostlar, haydi siz deyin!
Ürün getirmeyen tarlaya bider,
Ekilir mi dostlar, haydi siz deyin!

Kuþkusuz, yiðidin dik durur baþý,
Hep kendine benzer yâreni eþi.
Kalpte aþk olmadan gönül ateþi,
Yakýlýr mý dostlar, haydi siz deyin!

Câhile karanlýk, hakikât yolu,
Ancak yarar il’m-bil‘m, hayat okulu.
Ýncinir, üzülür saf Allah kulu,
Kýrýlýr mý dostlar, haydi siz deyin!

Ne ricâ ne minnet ne dâvet gerek;
Göçeriz, ecele boyun eðerek.
Bu fâni âleme kalýr‘bir direk,
Çakýlýr mý dostlar, haydi siz deyin!

Olgunluktur Kederli’nin kalesi,
Lâkin; bitmez nâmertlerin hîlesi.
Yârsýz, kârsýz bu dünyânýn çilesi,
Çekilir mi dostlar, haydi siz deyin!

Kederli/Almanya, 10.07.2009/26.11.2015
..................................................
NasreddinCe Kederli
-Hocam,
size, bir sorum var.
-Sor bakalým evlâdým.
-’Saðolsun, varolsun, iþi rastgelsin’ devletimiz, son senelerde din hocalarmýza çok önem verdi, sayýlarýný ve maaþlarýný arttýrdý.
Bol bol görkemli câmi ve mescitler de yaptýk; fakat -nasýl desem ki size- bilim ve ilim yuvalarýný þöyle az-biraz, yani çok az, ihmal etmiþiz gibi geliyor bana yâni...

Buna raðmen; eskiye oranla, ahrete daha mý kolay göçeriz, ne dersiniz?

-Vallahi evlâdým; göçmeniz, aynen eski gibi, her insan gibi olacak bu kesin.
Ecel, yine ayný ecel; Azrâil yine ayný Azrail...

Yalnýz; iþinizin, kötü bir yaný var!

-Neymiþ o, Hocam?
-Hani, uçsuz bucaksýz sýrat köprüsü var ya, mahþere doðru, Mevlâ’nýn huzuruna giden yâni...
-Evet Hocam!?
-Ýþte siz, o köprüden, bu gidiþle, ancak yaya geçersiniz, sanýrým.
-Ne zararý var Hocam, vaktimiz bol olacak nasýl olsa ahrette...
-Öyle deme evladým; ilimci-bilimci milletler baharda, yazda hýzlýca bir çýrpýda geçecekler köprüyü;
siz de, olsa-olsa kýþýn..!
-Olsun, ne farkeder ki Hocam?
-Ne mi fark’eder?
Ya, dona-kalýrsanýz, n’olacak..?
.........................................................
Dostlar,
Mevlâ’nýn yarattýðý, sýrf ilim ve bilimle tanýmlanabilen dünya ve uzay, ’O’nun sonsuz âlimcil ve bilimsel asâletini apaçýk ortaya koyduðu halde; sýrf dini ibâdetiyle sonsuzluktaki huzur âlemi cennete kavuþacaklarýný düþünenler, O’nun en az bir yanýný ve böylelikle bir emrini inkâr etmiþ sayýlmazlar mý?
Bunun adý, ’Tanrý’ya þirk koþmak’ deðil de, nedir o zaman?

Bakýnýz; Kurân’ýn emirlerine uymak için, önce öðrenerek bilip, sonra da ibâdetlerimizi uyguluyoruz, deðil mi?(baþka türlü olmasý zaten mümkün deðil).

O halde, demek ki; öðrenmek, bilmek, ilim ve bilim, ibadetten de önce gelir!

Örnek:
Yemek piþirilmeden yenir mi?
Yense bile, tadý ne olur, hazmý nasýl olur?
..
O zaman;
Bilmeden ibâdet yapýlýr mý?
Yapýlýrsa, o ibâdet geçerli olur mu Hâk katýnda?
Bunun adýna, ’’ibâdet yaptýðýný bilmemek’’, demek gerek deðil mi?
......

Yüce Allah’ýn emri de þu doðrultudadýr:
’’Oku’’ emri ile baþla Kuran.
Okumak için önce bilmek gerekir.
Bilmek için de öðrenmek gerekir.
Kýsacasý:
Önce bilim, sonra ibâdet!
Kaç din hocasý bunu bugün söylemekte ve ’söyleyebilmektedir’?
Din adamlarýna, inanç ve Allah’ýn emirleri konusunda güveniniz ne kadardýr?
Bize anlatýlan ve öðretilenler, birebir Kuran ile örtüþüyor mu?
Benca hayýr!

Ya biz ’müslümanlarýn’þu anki duruma ne demeli?
Namazýmýz, abdest almak için harcadýðýmýz, eþi olmayan varlýðýmýz, iki-üç litre su nimetine deðiyor mu, dersiniz?
Bence hayýr!
.........
Býrakalým lütfen cennet hayalini biryana; önce Allah’ýn ilk emri olan, ilim ve bilim emrini yerine getirelim.

Uykudan uyanalým, uyutulmaktan ve avutulmaktan kendimizi koruyalým!

Hocalarý ve onlara görev verenleri korkmadan, çekinmeden sorgulayalým!

Ýçinde bulunduðumuz ’acýnacak ve rezil’ durumdan ötürü kusur, Kuran’da, Ýslam da veyahut þunda bunda deðil, O’nu bizlere ’sýrf menfaatlerini ve konumlarýný korumak’ amacýyla, Kurân ve Ýslam’ý ’bilerek ve kasýtlý’, ya yarým ya da yanlýþ aktaran veya tam anlatmayan din adamlarý ile onlarý görevlendiren devlet adamlarýnda!

Biz onlarýn yakasýna hemen yapýþmazsak, mehþerde Allah, yakamýzý hiç býrakmayacaktýr, bundan emin olun!
......
Biz üzerimize düþen ’asýl’ görevi, ilim bilim ve öðrenmeyi önce yerine getirelim; gerisini korkmadan Yaratan’a býrakabiliriz. En iyisini yapacaðýndan benim hiç þüphem yok!
Demesi benden, ya siz ne dersiniz?
.............................................................................................


Sosyal Medyada Paylaşın: