Salonika
belki kallavi hayal kýrýklýklarý gibi bir þeydi yaptýðý
eriþebilmek bir daðýn mutluluðuna
her sabah bahçeye çýkar
dolaþan bir tavuðun beyazlýðýna
hüznünü sere serpe yatýrýr
karþýsýna geçer ,mayýsýn kýrmýzýya iniþini seyrederdi
sonra küçük ellerimi tutar ve derdi ki
benim adýmý doðum tarihime baðýþlayýn
hiçbir martý yanýlmadý
yanýlmadýðý gibi denizin yönünü
suyun öbür kýyýsýndan gelenler
gözlerinden yada sözlerinden tanýnýr
-üzülme þimdi tek yanýlan biz deðiliz
yalnýzlýktýr artýk bizimle anýlan
ve tarih anacaktýr bizden çok yanýlanlarý
sonra yutkunurdu , özlemleri nefes alamazdý
hava da uçuþan tüylerden bilirdi kadersizliðini
ah bu tüyler bir bulut gibi uçuþan baþýmýzda
-bir tekir kedi gelse de kapsa
muhacir kadersizliðimizi
bir viþne aðacýnýn önüne gider
batýdan doðuya göç halinde
çýlgýn yada hüzünlü düþ/diþlerimizi sayardýk
elinden yok paraya alýnan
sarnýçlý evini anlatýrdý
Ah Salonika nerelerdesin þimdi?
bir mayýs sineðinin kanadýna baðlayýp
inadýna yaþanmýþlýklara
bol bol kýrmýzý kahkahalar gönderirdik
kahrolsun diye
ahh Salonika
ve maviye olan özlem
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.