Ormanlarýn derinlik karanlýðýndan bir aðacým
Dalým yok; güllüm, çiçeðim yok!
Þehirler gibi yalnýz; þehirler de insanlar gibidir
Ve ormanlar...
Kederli bir is kaplar, kuytulardaki akaçlardan
Zerrem büyür; büyüdükçe ben; yalnýzlýðýma
Seni bir kartopu misali avuçlamýþtým
Kar yaðarken üþüyor bak ayaklarým...
Ormanlarda bir avcýydým, beni terk ederken hayat
Kimsesiz kurtlara yaren oldum, akraba gibi
Sonra bir Kartal, bir Akbaba vurdu beni sýrtýmdan
Sen bin misli mil uzakta iken ismini anmýþtým
Vadilerime çekiliyorum; ýssýz koyaklardan
Seni anlatabilmek için kendime… Aðlayýþ yok!
Bu amansýz hayat ile karanlýk ormanlardan
Örümcekler bana döþek örüyorlar;
Senin hiç öremediðin kazaklar yerine
Mevsimler öyle bir kýþ ki… Üþüyorum iþte!
Külden bir mezardý yazdýklarým, sana
Baþucunda, gönderilmemiþ mektuplar vardý
Aðlayýþý yoktur sessiz karanlýklarýn ama börtü-böcekler
Yas ile bakýyorlardý; kül rengi aðýtlar yakýyorlardý
Hatýralar da öyle bir küllendi ki… Aðlamýyorum bile!
Bir rüzgârýn uluyan uðultusuyla sarsýldým;
Gök yüzünden Yýldýzlarýn saçlarý daðýnýktý
Ay kapanmýþ aðlýyordu, yalnýzlýðýma dokunuyordu
Karanlýk ormanlarýn derinliðine, güneþli gülüþüne yol alýrken
Þimdi karanlýðýn prensesinden resitaller dinlemekteyim…
2015 © DEM TARÝ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.