serin bir gecenin ilerlemiþ saatleri
odam karanlýk yine
biraz sorgu sual halleri sanýrým
kendimle kendi içimde
yokluklarýma düþmek üzereyim
bana her þey kimi hatýrlatýyordu
unuttum þimdilerde
çoðul anlarýn yitik anýlarý sarmýþ
muhtemelen,
þu an öksüz bir çocuk aðlýyor olmalý
yaþamdan çok ölümlere açýðým
hatta alýþýðým
nicedir duyduðum ölümün sesi
odamýn ayaz kýþta bile kapatmadýðým penceresi
serin esen rüzgarýn dostluðu
çokça da sessiz muhabbeti
uzaklarda renk renk ýþýyan sokak lambalarý
dýþ dünyanýn gelir geçer karanlýðýndan
gecenin geçmiþ zamanlara göz kýrpan sadýk yoldaþlarý
uykusuz sereserpe gecelere arkadaþ
puslu gökyüzünden öte evrenler
bilinmedik yalnýzlýklarý
nicesi belli belirsiz yýldýzlar
kýsacasý senaryo yine ayný
deðiþmez kaderler
deðiþmez kederler
deðiþen
eskiyen
eskiten zaman
hiçbir þey ayný deðil yine de
kendi hikayesini yazýyorken yaþayanlar
parmaklarýmýn ucunda eriyip giden
dumanýyla sonunu yazan sigaram gibi
yazarken bile yazar’ lar
kucaklarken yaþam sevilerini
eskileri
yenileri
çocuk sevinçleri de
son kum tanesi gibi hikayeler
kayýp ellerimden gitmekte
þu an,
muhtemelen bütün kuþlar uyuyor olmalý
seslerinde
zamanýn kum saatine asýlmýþ biri
belki bir emaneti vermekte
belki son nefeste
hepsi birden yaþanýyor
hem de ayný zamanlarýn farklý anlarýnda
ah ne dayanýlmaz aðýr yük
ne bitip tükenmez bir travma bu
kayýp giden zamanlar
akýp giden an’ lar
gülenler’den çok aðlayanlar
ayný anda
hepsi etkili sayýsýz iþkence
elde deðil iþte karþý koyulmazlýklar
içimde gün güne büyüyen boþluða düþerim bu gece
bitenleri
yitenleri
gidenleri hissediyorum
yalnýzlýk garip bir ürperti tanrým
muhtemelen,
þu an,
bu yüzden ellerim bomboþ olmalý …
Þiir hep kendi hikayesini anlatýr. Okuyanýn heybesine düþen ise anladýðý kadarýdýr. Yaþam gibi ...
Mert YÝÐÝTCAN
07 . 10 .2015 / Ýstanbul