Islak Kibritli Karanlık
yokum
sokrates’de yok artýk
rodrigo’da
titreyen mýsralarým da yok
hatta baþýmý döndüren o efkâr sigaralarý
ve
istasyon caddesinin göz yakan dumanlarý da
çürüyen yýllar var þimdi dimâðýmda, birde hýzla fýrlattýðým yýldýzlar
sýrtýmý kesiyor ranzanýn demiri
ellerimin sýcaklýðý azalýyor,
(kirleniyorum belli ki)
düþ tutuyorum/kin tuttuðum oranda
ateþli kýzlar geçiyor yol kenarlarýndan
görüyorum
onlar aldýlar inancýmý baþka bir yalancýya sattýlar
öperken menteþeleri
ve bayatlarken pencereye koyduðum kýrýntýlar
güvercinler de benimle birlikte aðladýlar
bir numaralý melek girdi önce
saçlarýmý taradý fuþya bir tarakla
bir kutuya kapattý kanýmý emen yalnýzlýklarý
pigmeler gibi baktým yüzüne
ay da baktý
deniz olsa yakamozlar da bakardý
anneye benzerdi yüzünün ovali…muðlâktý
ikinci melek geldi sonra
kokusundan tanýdým onu
badem çiçeðini anýmsatýyordu
ve güneþ gibi kolyesi,
kör olsun ihânet ýþýðýnla, salla beni ayaðýnda
od bakýþlým, yorgun gezginim
yaðmura karþý koyamayan ýslak ölümsüzlüðüm
aynasýna küs gönlüm
gençliðim..
arkana yaslan ve yudumla kadehini
bitti günah çýkarma törenin
o gitti..
Çiðdem (Parla) Yüksel
Sosyal Medyada Paylaşın:
Çiğdem P. Yüksel Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.