Canımın rengi gün, doğmuyor aygın
Küllü dakikalar elime düştü...
Nabız sarhoş sanki, hücreler baygın
Ağular kanımın alına düştü...
İçimin içinde viranım, ya Rab!
Labirent ciğerin telleri harab
Ağız mahzeninde ekşimiş şarap
Tıp’da sevda geni bilime düştü...
Söküp söküp devirirler amanın
Kereveti anlık sapın samanın
Ateşte aşk ile pişen duamın
Muradı sıhhate ilime düştü...
Kalpte ok izidir gamze sorarsan
Gönlümde çınladı hayra yorarsan
Gurbet yöresinde daim durursan
Hasretin şivesi dilime düştü...
Deva dedim kaf dağında bulundu
Yol ise muamma birdi bölündü
Namert gemisinin dibi delindi
Feleğin korsanı salıma düştü...
Bahçeme kurumuş dallar katarım
Yanağımın gazeliyle yatarım
Gözlerimi oyukta güç tutarım
Titredi damlalar koluma düştü...
Keyfim soldu yasakların üstüne
Merasim var bir buse ver dostuna
Sarmalayıp ak şal kuşat büstüme
Azrail at bindi yoluma düştü...
Emreden dil elbet kudret dilidir
Çırpınan kuş yeri evin soludur
Azad ise can verilen halidir
Nöbetçi gardiyan ölüme düştü...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.