AY/IN AYNASI DÜŞER GECEYE
Yoğun sis perdesi şehirde
Kimsecikler yok caddelerde
Köpekler asfaltın üstünde, sere serpe…
Dost lambaların gölgesinde
Baykuş tüm çığırtkanlığıyla karışır ahenge
Hüzün umman bu seremoni de.
Aşık, sokakların feri nöbette...
Sakın lamba deyip geçme
Gecenin güneşi Ay…
Elini uzatmış direklerin üstüne…
Ay’a ayna olan cam fanus içinde.
Aslı kadar aydınlatmasa da…
Tutar elden zemheri karanlıklarda
Uzaktan gelen bir yaya…
Yürür dalgın, salına, sallana…
Ayna’nın avucunda
Kaybolsa da bir sokak arasında…
Yansımıştır bir kere sessiz adımlarıyla.
Uzaktan uzağa konuşurum onunla
Sessizce dinler, hadi der…
Hadi! Az kaldı şafağa
Boşaltırım gönül kesemde ne varsa
Öyle ya çıkmam belki yarına
Anlatmalı dosta ne varsa.
Nazlı gelin gibi sessizce bekler…
Geceyi…
Caddeleri…
Sevenlerini.
Yavaşça sıyrılır, tan ağarınca
Bilirim gelecek akşama
Şimdi sabahın koynunda
Dinlenmeli, ısındı gönül camı sırlarla
Âlem uyandı, biz uykuya.
Zühal Z…
07.03.2008
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.