Dün akşam
Dün akþam garip gönlüm, derin bir hüzündeydi,
Oysa mehtap tahtýnda, yine gökyüzündeydi.
Gülümsüyor gibiydi, emsalsiz gül cemali,
Öyle bir güzellik ki, güzelliðin cem hali!
Yayýlan huzmeleri, hülyalý bakýþ gibi,
Ýþliyordu her yere, ýþýktan nakýþ gibi.
Etrafýný yýldýzlar, sarmýþlardý pür neþe,
Yoktu hiçbirinde de, en küçük bir endiþe.
Ýçlerinden bazýsý, göz kýrpýp duruyordu,
Bazýlarýysa sanki kaydýrak oynuyordu.
Dalgalar kayalara “elim sende” diyordu,
Kaçar gibi yapýyor, dönüp de geliyordu.
Biliyoruz der gibi, sevdiðin o kadýný,
Hafiften esen bir yel, söylüyordu adýný.
Nedense bir yorgunluk sarýverdi içimi,
Kapadým gözlerimi, bir sigara içimi.
Nasýl olduysa birden, duydum sanki sesini,
Yanaðýmda hissettim, sýcacýk busesini.
Omuzuma yaslanmýþ, yanýmda duruyordu,
Narin parmaklarýyla, sineme vuruyordu.
Kumral sarý saçlarý okþuyordu yüzümü,
Dindirmek ister gibi, içimdeki hüznümü.
Oturduk uzun süre, bir gölge gibi sessiz.
Daldýk koyu sohbete, kelimesiz, hecesiz.
Zaman su gibi aktý, çabucak geçiverdi,
Gözlerim mekândaki gerçeði seçiverdi.
Etrafýmda insanlar, bakýp da gülüyordu,
Kimi arkadaþýna, beni gösteriyordu.
Ve sen yoktun yanýmda, kollarým yine boþtu,
Ýnan hayal de olsa, seninle olmak hoþtu.
Not: Daha önce yazýlan bir þiirimin yeniden düzenlenmiþ halidir.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.