Süleyman
bu son makamda sýrtýmý daha çok tanýyor kelimeler
Ey þakaðýmýn beyaz hükümdarý
Sen geleli siyahý küs sanýyorum
Ýçi bütün
Uzun yollar toparlanýyor aksine
Yudumu eski çok eski bir sabýrla kavrulmuþ
Býyýklarý cýgara yanýðý
Anlamý heybesiyle oynaþýrken
Ýçimi bil eyleyen tellal
Çiyi deme zorlayan erbap
Kalkýyor yerinden
Koyusu közden fýþkýran
Dem gözlü kývamým tellal
Vardý ya damarý ince uzun
Mevsim içi
Kýrýlmýþ beli rüzgarýn
Övmüyor seni
Dudaðý bahar ölçeði
Soluðu yön ve yaðýþ
Vaktimi terk edip düþtüðümde
Topraða yakýnlýðým tellal
Kaç cüzün anlamý
kaç közün savrul-aný
hakimi imtihanýmýn
Sözümde saptýðým yollar tellal
Bildiðini sorgulayan faniler gibi
Kederi kahreden kaderim tellal
Kelime sonu yumuþaklýk
Cümlenin dikeni tellal
Soyunuyorum sularým
Giyiniyorum kuþlarým
Makamlarým tir tir titriyor
Geceye þart olan karanlýk tellal
Sabrým sabýrsýzlýðým
Aþkým meþk-im zaafým tellal
Kaç seyyah dilinden Azad etti sesimi de
Döndüm rüzgarýna bilmiyorum
Sesime küs kalan ihtiþamým tellal
Bir beden daralsýn diye terziye verilen
Kýyafetler gibi hayat
Tam üstüme oturduðunda
Orada bir yerde kýzým tellal