yoktun kaç gün
görünmedin
iþe giderken sabahlarý
sokaðýmdan geçmedin
kaþ altýndan bakmadýn gülümseyerek
el etmedin çaktýrmadan
günaydýn demedin
yoktun kaç gün
görünmedin
iþten gelirken akþamlarý
sokaðýmdan geçmedin
kaþ altýndan bakmadýn gülümseyerek
el etmedin çaktýrmadan
merhaba demedin
merak ettim
üþüttün hasta mýydýn acaba
kedin öldü de yasta mýydýn yoksa
içim daraldý nedense
sýkýntý bastý da
vesveselendim
cama dikildim olmadý
balkona çýktým olmadý
sigara içtim kaç vakit kaç kez
kahve içtim geç vakit çok kez
türkü dinledim olmadý
kitap devirdim olmadý
yazmak istedim kaç kez ama
elim kaleme varmadý
yoktum kaç gündüz kaç gece
hapistim kaç ay kaç sene
kýrdým kilitleri sonra
söktüm zincirleri
ayaklandým
baktým dizlerim tutuyor
baktým ayaklarým yürüyor
götürün dedim gittiðiniz yere
mahallene gittim kaç gün kaç kez
sokaðýndan geçtim kaç kez
çaktýrmadan baktým ben de
sen gibi kaç kez
kapýn kapalýydý
camýn kapalýydý
iðde altýnda gizlendim kaç kez
kaç gece bekledim kaç kez
çaktýrmadan gözledim ben de
senin gibi kaç kez
perden açýlmadý
ýþýðýn yanmadý
sýkýntý sardý da içimi
daraldým kaç kez
þehri terk edip gitti miydin acaba
erken öldün göçtü müydün yoksa
geç mi kalmýþtým
bilemedim bu kez
//Þiirin her "ben" dediði "ben" deðildir, her "sen" dediði de "sen…" Dizelidirler soyut boyutlu bir çizginin düzleminde. Yaþanmýþlýklar, yaþanýyor olanlar, yaþanýlacaklar. Zaten bütün hikâyeler böyle deðil midir?//
La-tekmen Mayýs/2013/Lüleburgaz