On beþ mayýs on dokuz Yunan Ýzmir’e girdi Müftü Ahmed Hulûsî kutlu bir fetva verdi: “Yerden üç taþ alarak düþmana atmak bile Cihada katýlmaktýr; bunu böyle biliniz. Silâhým yok lâfýný sakýn almayýn dile Ben sancaðý çýkardým, siz peþimden geliniz!” Baþlattý direniþi, hedefe bir yay gerdi Hedefe koþanlarýn hepsi gönüllü erdi.
Kalmadý kadýn-kýzan, yaþlýlar da gençleþti Derman geldi dizlere, hastalar da dinçleþti. Söz konusu vatandý, kurtulmalýydý tezden Denizli’de ahali silkelendi bir anda Arýnmalýydý her yer düþmandan düþen tozdan Zeybeklik vardý serde Türklük kaynadý kanda. Yataktan kalkamayan hasta bile tunçlaþtý Yürekteki hissiyat hýrstan öte hýnçlaþtý…
Salýndý dört bir yana hep gönüllü ulaklar Her cenahtan ses bekler kiriþteydi kulaklar… Köy, kasaba demedi, birlik oldu bu millet Tek bilek ve tek yürek olmanýn zamanýydý. Hürriyet aþký varken kabul olunmaz zillet Daðdaki çoban bile esaret yabanýydý. Karýþ karýþ bozkýrlar, daðlar, ova, sulaklar Þehit kaný akarken terk edilmez bulaklar.
Karar alýndý toptan ortak akla uyulsun Türk’ün adý yeniden tüm dünyada duyulsun. Tam dört gün sonrasýydý; Samsun’dan bir ses geldi. Vatan düþünen bir baþ çýktý birden ortaya Anadolu ufkunu masmavi gözler deldi Dikkat çekti millete; Hazýr olun vartaya! Esaret kabul olmaz herkes iþe koyulsun Vatanýma göz koyan, yan bakan göz oyulsun!
Birlik oldu milletim, top yoktu, tüfek yoktu Ardý ardýna gelen belâ desen pek çoktu. Yunan sataþmaz Türk’e baþkasý var ardýnda Kýþkýrtarak saldýrtýr, kendi pusuda bekler. Ýngiliz payitahta hâkim olmak derdinde Ýtalyan’la Fransýz güneyden cephe ekler. Dünkü Osmanlý dostu, bugün zehirli oktu Anadolu topraðý yine cennete koktu.
Müftü Ahmed Hulûsî sancaðý kaldýrmýþken Ruhu efe olanlar düþmana saldýrmýþken Arada kaný bozuk sergerdeler türedi Türk’ün düþmanlarýyla iþ birliði yaptýlar Türk milleti içinde bunlar nasýl üredi? Hangi inanca girip hangi Rabbe taptýlar? Âl-i Devlet bunlara yurt-yuva aldýrmýþken Zalimlerden kurtarýp huzura daldýrmýþken…
Memleketim dört yandan kuþatmaya alýndý Yedi düvel birleþti Türk Milleti yalýndý. Teknik gücü zýrh diye üstüne giydi düþman Dünya gördü çelikle et kemiðin cengini Türk’ten iman yumruðu yiyince oldu piþman Tarihler yazmamýþtý bu savaþýn dengini. Þahit tutuldu zaman arþa nidâ salýndý Ýmanýn kuvvetiyle küfre þamar çalýndý.
Samsun, Sivas, Erzurum… Sonra Baþkent Ankara Muharebe kýzýþtý… Gün oldu dünden kara.. Ýzmir’de Hasan Tahsin ilk kurþunu atmýþtý Maraþ’ta Sütçü Ýmam tetiðe bastý ansýz Þehadet þerbetini Hasan Tahsin tatmýþtý. Bacýmýn örtüsünden ecel derdi Fransýz. Erzurum cephesinde imkân yoktur inkâra Nene Hatun eþ oldu yenilmez Zülfikâra.
Her cephe ayrý destan Kocatepe, Ýnönü… Sakarya’da duyurdu Türk dünyaya ününü. Korku bilmeyen yürek, bükülmez çelik bilek Azim ve kararlýlýk zafere giden yoldu… Ya þehidim ya gazi diye dillenen dilek Mevla’sýnýn katýnda kusursuz kabul oldu.. Türk evlâdý hayýrla yâd eyle sen dününü Bin dokuz yüz on dokuz on beþ mayýs gününü.
-muhacir bozkurt- Mustafa KÜTÜKCÜ 04.05.2015 – DENÝZLÝ.
Sosyal Medyada Paylaşın:
muhacir bozkurt Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.