Kara Bela
ben o kýyýya yaklaþýp söz verdim
þimdi siz o daðlarý yükleyip yokluða gidin
ve bu kara çalýnýn kuyusundaki ipe
sarmaþ dolaþ güneþ çubuklarý uzatan
mor gülümsemeler doldurun kalbime
külü savruldu duyan olmadý kara bela
yüzü dudaklarýyla koyu bir nehir
ve taþlarýný seven köpükler yalvardý suya
aðlayan balýklarý üzmesin kimse
söylesin
kýyýsý topraða çalan hatýralar
hatýrlatacak size
kaybolan izlerimizi
ve o
dýþarýda oynayan göðsü kanlý kelebekler
bir çiçeði hýzlýca deren önsöz
dese ki ruhum ruhunda temizlendi
gördüm bir aðacýn dallarýný dokunurken uzayan ýrmaða
sonunu biliyormuþ gibi her þeyin
söz verdi yapraðýma
yarýn
yarýna dargýnlýk yok
kendi içini kanattý
ve her sabah yeniden uyandý göðe dirilen yüzüm
masal mý yoksa yalan mý söylüyordum
yoksa içim içinde yýrtýlýrken teselli bulduðum
eski bir mezarý mý uyandýrýyordum koynunda
ilhaký son çaðýn ilk aþký
öyle mi olur bilmiyorum
tutulsa yaz sýcak sýcak
kaynatýp dursa aðzýmdan çýkan sözleri
buhar olup sevmez miydim aðlayan bulutlarý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.