O gül yüze kurbaným hasretle sýzlar caným. Belli toprak aç bana "sýr" koysam da adýný. Ölüm sefa getirir, bir nebze akmaz kaným. Varmadan bir dem sürsem þu vuslatýn tadýný.
Derde raðbet olmasýn, yüreðime cura’dan. Ben istersem hicranla, perde kalkar aradan. Erbabýysam sevginin, korur yüce yaradan. Yâre gül diye dersem, þu vuslatýn tadýný.
Varla yoðun arasý, kuzu saydým kuzgunu. Her kývýlcým umuttu, göze aldým bozgunu. Aþk od’unu bilmeyen, sandý insan azgýný. Þeker þerbetle versem, þu vuslatýn tadýný.
Al giyip, ballar yiyen, sözleri mi duyar mý? Bir ömür bilemedim, yâr benimle ayar mý? Ýnsan oðlu sevmeden, yastýða baþ koyar mý? Gören göze göstersem, þu vuslatýn tadýný.
Sýladan ayrý günler, ne gece, ne gündüzdü. Gurbet elde çaðlayýp, sadece kendin üzdü. Yollar çok sarptý ama, denizler engin, düzdü. Okyanuslara sersem, þu vuslatýn tadýný.
Alem-i cihan olsam, çözüm naçar, iz olur. Aðrýyan yerim solsa, sözüm uçar, toz olur. Baþýma toprak dolsa, özüm bicar, giz olur. Dolmadan bir dem sürsem þu vuslatýn tadýný.
14 Nisan 2015/Saat 21.45/ Fatih/Ýstanbul Mehmet Fikret ÜNALAN