uzun omuzlu bir çöl vardý aramýzda duyuluyordu eskiyenlerin içinde hiç eksilmeyen sarý soylu düþünce iki gözünü akýtarak ses veriyordu
þimþekler þemsiyelere doðru katýlýp güldüler rüyanýn karnýnda insansýz elsiz çiviler çakýldý tahta uçaklara uzadý aya deðen ilk adam büyük aðzý büyük çenesi yýldýzlarý getirip örttüler þehirlerin üstüne yaralý bir kurt sürüsünden ayrýldý ölebilmek basit bir sürükleniþ olabilirdi böyle istiyorsan inanýyorsan yoksan
uyanýrken kaçan ipleri tutmak için zýplamak ne gereði vardý kimyasal dokunuþlarý solmuþ kaðýtlarda eski kýrýklar bir kaç harf üþüse aðlayacak mýydýk hem ne zaman öldürülsek aynýsý oluyordu dokunulmadan kalkmak isteyenler uyarýlýyor korkutuluyordu taþýn kulaklarýný kemiren sarý dev duyulmayanlar anýtýnda küçülüyordu çöl kumlarýný severek
ah keþke tahta bacaklý bir çocuk olmasaydým özlemezdim yapraklarýmý sesimi eðimlere döken nehirler ýþýldardý güneþ el ile örtülebilir kapanabilirdi ay ile yaram.
Sosyal Medyada Paylaşın:
molilaz Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.