herkes bir yaraya bakýp dururken ben o kentlerin ölü kuþlarýna aðladým acýdan düþtüm hayatýn içine toy bir yalnýzlýðý hüzne bulayan uzak iklimlerden geliyor idim
sevmek kalmýþ aklýmýn izbelerinde sevilmekse büyük yanýlgý Babil’in keþfinden çok önceydi Üsküdar’a uzanan bu trajedi köhne bir otel odasý tek tanýðýdýr ucundan tuttuðum dalgakýranlarýn omuz baþýmda papirüslerin iþkencesidir eski kapýlar ardýnda devrilen taþlar ya da boþlukta sallanan sözler gibisinden yarýna izi kalmayacaksa aþka benzetmek mi gerek acý içinde kývranan bir öyküyü
tüm gerçeklerin yansýmasýdýr terminal kapýsýna saklamak bir gemiyi kocaman bir yalanýn aynasýdýr çerçeveye gizlenmiþ anýlarýn siyah beyaz gülüþü saçlarýn her uzadýðýnda burnuna deðen alýnganlýðýn bakar yalnýzlýða sonra yine alýþmak gerekir kapkara teniyle sýrýtan asi bir resmin susuþuna
nasýl itiraf ederim düþtüðüm yerleri dizlerimde hala acýsý düðümleniyorken nasýl derim örtün üstüme silinsin bu kara yazý bir aþkýn kucaðýnda gözyaþý büyütürken kolay olmuyor ihtimaller ardýna saklamak bir düþü
gökten ayrýldýkça güneþe küsüyor insan baharý özleyen bir kýþ gününde eriyorum yeniden tuzla buz gibi nerede kalmýþtý hangi göçük saklamýþtý þeffaf bir masalýn masum çocuðunu
Allah’ým tersine dönsün zaman bir ömürde bin kez öldüm ben
Sosyal Medyada Paylaşın:
EPRÛ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.