Bazen kabuðundan sýyrýlmýþ köklerinden kopup gelen kendini beðenmeyen bir ceviz gibi adem olmamýþlýðý yaþarýz
bazen kader leþ gibi leþ kokular sunarken mis gibi de leþ kokularda sunabiliyor ve hatta misi misle de güzelleþtirebiliyor
bazen hayat düþük bir doðum yaptýrýrken sahip olduklarýmýzý da içine esir aldýrýr sanki bizden bir parça deðilmiþ gibi olamadýðýmýz mekanlarý ve insanlarý da yaþanmýþlýða çekmek zorunda býrakýr
sosyal ihtiyacýn mecburiyetlerin de körleþen hayat baðlarýný yaþanmýþ yýllarýn birikimine emek adýna kutsallaþtýrýr
çekip gitmek istesek de henüz büyümemiþsin dir henüz derdinin dersini bilmeyen Leyla gibi susuz sebkensin dir
vazgeçemeyiz vazgeçil mezleriyin arasýna önce kendini eklersin
hani Ayasofyanýn sessiz aðlamasý nasýl acý veriyorsa iþgaline sayýsýz kurban verilmiþ kutsallýðýn Kudüs’ü kadar talihine býrakýlmýþ maneviyatým Mescidi Aksa kadar
tufan altýnda kalmýþ tayfunlarýn yar yataðý kadar kaderin alýn yazýmýzý çizmesine izin verir toprak yüzüne umut çiçeði ekeriz
nasýl olsa Araf dayýz Ýbrahimi yakmayan ateþ Ýsmailleri kurban bilecek filiz hali Yakub meyve hali Yusuf bedeli Kays olacak
nasýl olsa toprak dayýz su akar yataðýný bulur ya fýtratýn fýtratý gereði birleþen gönüllerin bedeline kendi kabuðunu beðenmeyen meyveye olgunlaþtýracak tohumunu
Gülay GÖKTÜRK Sosyal Medyada Paylaşın:
Gülay Göktürk Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.