Kalabalık Yüzler
bir yaz günüydü
içimde kokusu kalýyordu rüyalarýn
bu hüzün dolu günlerin baþlangýcýný sordum
iki kiþi öpüþüyordu
hiç kaçýrmadým gözlerimi gözlerinden
sonra tanýdým o günü kendime gülüp
siyah beyaz kanatlý bir perdede
utanarak kýrmýzýya boyuyordum dünyayý
tam olarak anlatamam belki
yavaþ ve kalabalýk yüzler
belki bir aðaç çocuk gibi bakýyordum
bahçelerden sarkan çiçeklere
kim bilir neler söylüyordum kendime
ama hiç bir harfin yaþamadýðý
his kýrýntýlarýnýn büyük hafýzasý
gecelerin koyu maviliðinde kayboluyordu
ondan mýdýr baþýmý kaldýrýp yalvarýþým
bilmiyorum
karþýda yanan o aydýnlýðýn içinde
saçlarý uzun kirpikleri siyah rimelli kadýnlar
ve adamlar yakalarýnda gülle dans ederken
koþup kýrlarda kelebek kovalayan
üzülmesin diye kimse
yalanlar söylüyordum kendime
gelmeyecekti galiba
tabelalar ve bir sürü insanla aðýrlaþan bu uðultu
karanlýða kaçýp
mutsuz olduðumu unutabilir miydim
bilmiyorum.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.