’ yaþamak arzusunun üstünü toprak örtemez ey ! keþkeler kýrýldýðýnda dudaðýmýzda devasý hardýr bir aþkýn ’
zamanla kayboluyor yollar ve köprüler býrakalým gürül gürül aksýn ýrmaklar suyun da sýzýsý varsa kendince gizli bir ezberdir gelip geçtiðimiz duraklar
çünkü özlemek seni Anadolu’nun kucaðýnda yetim kalmaktý bulutlar susuyordu bakarken ardýndan kuþlar bir o kadar hýrçýn gökte gülen ayva yerde aðlayan narýn sýzýsý bu yaðmura kanat açan tomurcuklar kadar titredi mi h’iç sesin
aþk hiç doymayan vedalarýn hastalýklý yüzüydü ve kader entarisi sadakatin örtüsü ah ömrümün sararmýþ günlerine sardýðým yaným sabýr tanelerini kaldýrýnca aradan yüzümden düþüyordu asma dallarý