buralarda yaðmur yaðýyor yine
kaldýrýmlarda þimdi ýslanmýþ hatýralar
silinemeyen bir yaný var ki
zaman geçip gitse de üzerinden
silinmiyor iþte gözyaþlarý
hepsi yerli yerinde
bir köþe baþýnda rastladýðýn
bak ! , þu haylaz çocuklardan biriydim ben
ya da bu gün kayýp çocukluðum
eskimiþ siyah beyaz bir resim karesi
heder olmuþ bir ömrün
henüz ölüm öncesi
bir kuyu’nun en derininden
gökyüzüne ne kadar bakabilirsin ki
el kadarcýk görüþ alanýnda
yine de hayal edersin evreni
sonra illa ki , kapatýr gözlerini birileri
kendince þefkat dedikleri biçimde
sendeki karanlýk kuyu
ne yazýk ki onlarýn acizlikleri
gölgesine düþkün karanlýðýn
delik deþik ruh derinlikleri
ayaz düþmüþ her yere bak!
üþüyen elleri bilekten kesilmiþ
kaný çekilen nice þiir
çekici gelir birilerine de
sürünür yerlerde
uçuþan sonbahar yapraklarý deðil
akla ziyan düþkünlerin boþvermiþlik’leri
hayatlarýn üstünde karabasan perdesi gülüþler
kendi yaþam filminin tek karesini dahi
kendisi çekememiþ zavallýlar
ve tüm dünyada insanlýðýn dýþladýðý
algýsý yabancýlaþtýrýlanlar
arkasýndan gülenlerin kahkahalarýyla
gün gün dayanýlmaz acýsýný soðan ekmek arasý yapan
yok farzedilenler ki
maden ocaklarýnda
ya da görev denilen bir iþin baþýnda
yorgun ömürlerin hain kurþunlarla baðlandýðý
örtüleri ne baþ örtüsü ne türban
saçlarý kazýnmýþ nice can çekiþirken
onkoloji servislerinin karanlýklarýnda
bir sonraki ziyaretlerinizde artýk göremeyeceðiniz
hiç gitmez ki gözlerinizden solgun yüzleri
oysa yaþayabilmeli dediðimiz nice can vardý
gelip geçtiler içimizden
öylesine hüzünlü bir sonbahar hikayesiyle
karanlýk tý , biz hiç birisini de göremedik
görebildiðimiz , yalnýzca o karanlýða örtülen
ne türban ne de baþ örtüsü
ihanetin perdesi çekilmiþ
yazgýsý ölüm
gerçeði kullanýlmýþlýk olan
þimdi ayrýlan yollarda
elden çýkmýþ hayatlarýn
adý konmamýþ gizli þerefsizlerin
böl parçala yok et amaçlý
coðrafyalarýndan alýnmýþ
ve sonra terk edilmiþ sahillere fýrlatýlýp atýlan
bir büyük ihanete piyon edilmiþ þerefsiz " þah" larýn
heder olan atýklarýydý yalnýzca …