... Ankara hýrçýn yaðmurlu bir gün daha yaþýyordu aylardan Eylül günlerden ertelenmiþ bir Cumartesi
pencerede cam güzelleri tenlerde özlem yaðmurlarý içlerinde alperen yürekleri cana vurur canan vurur gibi ihanetlerine ortak arýyor
hani sonbaharda kýrmýzý açar ya Eylüller kýrmýzý özlemli yürürya sahte buseler hani yalan sözlerin vefasýda yalan olurmuþ ya
iþte böylesi duygular içinde deli gömleði giyinmiþ gibi tanýdýk bir ses duymak istercesi istemsizce isteksizce sistem dýþý sokak ortasýnda yürüyordu kadýn
vazgeçtim vazgeçilmezlerinden umurunda deðil ki deðillerim merak ettiðinde yok geçilmezlerimi vazgeçilmezde deðilsin zaten ki yolun sonundayým senden boþuna bekleme benden diyordu kadýn
... gölgesi ürpertili kara zindan yaðmurlarýn yaþayýpda yaþayamadýðý gizillerine sesleniyor
ah gitsem senden o eski yaðmurlara gitsem denize dökülen güzelliðe baksam diyerek Ankara bakýþlý kara sevdasýna ah ediyordu
bugün hüzün yaðmurlarý dokunmuþtu sesine bugün yorgunluk zili çalýyordu sevdasý bugün hazan büyütüyordu gönlü bugün hasat ekiyordu gün_eþe
bugün bugün öyle sakladý ki gözyaþlarýný Eylül yaðmurlarý kalbine kalbine aðlýyordu
sonra sustu kadýn ! yaðmur yavaþlamýþ hafifden çizeliyordu gözlerinden kalbine akýttýðý ýslaklýðý silerek arkana bakma dedi usulca yaðmura sus sadece sensizliðime düþen sesini öpmek istemiþtim dinle diyebildi
yirmiEylülikibinondört Gülay GÖKTÜRK Sosyal Medyada Paylaşın:
Gülay Göktürk Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.