Karþýma geçti. Boðazýný temizlemek için öksürdü. Dudaðýnda kýrmýzý bir ruj vardý Ve diþleri çýkýnca ortaya, teni Memleketimin bayraðýna benzedi.
Gönderlere çekilmiþ gibi sürülmüþ bir siyah boya çevreliyordu gözlerini Ve gözleri iþgal edilmiþ bir ayrýlýk alameti.
"Ben gidiyorum" dedi. -nereye. Dedim. "Anla iþte" dedi. -sen gidiyorum derken ben sana anlamamazlýktan bile bir yolunu bulur gelirim" dedim. "daha fazla zorlaþtýrma". Dedi -keþke bugün dudaklarýna ruj sürmeseydin. Dedim. Afalladý. Baktý ve dünyanýn kýyamet alametlerini andýran gözleriyle yine baktý. "Neden? Dedi. - keþke dedim (ki ben hep keþke derim) ruj yerine biraz ruh sürseydin. Dedim.
Çay bardaðýnýn dibinde kalan ne varsa yüzüme fýrlattý ve masadan defolup gitti. Anladým ki çayýn yeri demlik deðil. Gözyaþlarýmla karýþan çayýn tadýný o gün orada bir gececi meyhanesi yalnýzlýðýyla içtim. Ve inanmazsýnýz, Keþke dedim. Çünkü ben zaten hep keþke derim!
ETB
Sosyal Medyada Paylaşın:
Elif Tuğçe BALABAN Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.