ne de gamsýz geçer zaman
dökülürken yapraklarý
kuruyan dallarýnca sararmýþ takviminde
renkler düþer kýzýla kahverengiden
boþ duvarlarý seyreder
zaman zaman
rengi solmuþ bir kaç resim
gelir geçer aklýndan
uzak gülücüklerde bir mevsim bahardan
yürürsün yaðmurda
gelmiþinden geçmiþine
ýslanýrsýn kaldýrýmlarýn ýslak anýlarýnda
aðýr aðýr içinden geçmeye baþlar zaman
bilirsin ki
hissettiðin kadarsýn
farkýn yok bir yaðmur damlasýndan
gri bulutlara benzetirsin kendini
inersin þehrin üzerine
bir akþam üstü
ne þehir ne de akþam duymaz sesini
oysa
hepsi birden geçmekte
saymazsan eðer içinde kalanlarý
saçlarýndaki aklarý da
ve salýnýrken bir köþebaþýnda
içi aðlarken rüzgarlara
gülümseyen bir kurban daha
çaresizliðini yazanlara
ah ölü kuþlar
ölü kuþlar geçer üstünden
yaþayan ölülerin
sýfýrý tükenmiþ umutlarý
can çekiþirken kaldýrýmda
bir insan yüreðini sallar elinde birisi
diðer elinde kesik bir baþ’tan
kan damlarken ruhlara
gözleri kapanmýþ insanlýk alemi
la ilahe illallah !
hiç bir kitabýn yazmadýðý yazgýlar ki
nefessiz canlar
sýralanmýþ yerlerde
kefenleri, aðlayan beyazý çocuklar
biraz daha ölür kuþlar geçerken
þehirde kan kokusu
kýrýk umutlardan sýzan
yaðmur
yýkayamadýðý günahlarýn al rengi
kalýr üstünde tenlerin
tenler ki göz göz
delik deþik insan oyuklarý
yüreði alýnmýþ canlarda
yaþadýðýný zanneden insan tasvirleri
nefes aldýkça ölürken
zebaniler dolu sokaklar
cehennemi insanlýðýn
gülümseyen çocuk yüzlerini
sevginin , kardeþliðin
insanlýðýn , birlikteliðin
barýþýn , özgürlüðün adýný dahi unutmuþ
hastalýklý coðrafyarýn insansýz taþý topraklarý
yaðar durur üstüne çocuklarýn
sen ey çocuk !
at o ölü topraðýný üstünden
at bir kenara
emperyalizmin o insansýz coðrafya ihanetlerini
tüm insanlýðýn dünyasýný kur sen çocuk
sevgiyle birleþtir ellerimizi ...