Dört mevsim gibidir hayat
Soðukta da donar, sýcakta yanarýz
Karýþ karýþ bilirim bu topraklarý
Doðuda da batýda da biz varýz
Kýþý çetin geçer memleketimin
Bazen kapanýr yollar
Kimi bileðine güvenir
Kimini dayýsý kollar
Ama eksik olmaz güller, gülüþler
Beþ parmaðýn beþi bir mi der
Kendimize yontarýz
Misal; mart gelir
Pencereden baktýrýr
Daraðacýnda fidanlar
Yürek burkturur
Gaz yer, cop yer
Toma ile de sönmez aðýtlarýmýz
Bahar gelir, yeþillenir umutlar
Korkutamaz bizi kara bulutlar
Bir mayýslar, haziranlar,
Barýþlar, kavgalar
Deli-kanla dolar damarlarýmýz
Yaz gelir kavurur sýcaklarý
Esen yelden ne de çok þey bekleriz
Canýmýz acýtýr Temmuz yakmalarý
Unutamayýz sözleri sazlarý
Ateþe verilen semahlarý
Yine tazelenir yaralarýmýz
Aðustosta hafif hafif yel eser
Ömürden günler haftalar geçer
Eylül gelir netekim turnalar göçer
Yel kabalaþýr olur fýrtýna
Vurur þiddetiyle gencecik dala
Bir bir dökülür yapraklarýmýz
Ne? Nerede? Nasýl?
Hangisi? Kim?
Çare bulunmaz gelse de Ekim
Koþuþturmakla geçer aralýk kasým
Sorulmaz olur sorularýmýz
Zemheri dediðin bembeyaz bir kar
Ayýn yirmidördü
Ýliklere kadar sömürü
Yetmez kan damlar
Ne toprak görünür ne de yar
Düþeriz geçim derdine
Omzumuza çöker kabanlar
Gözlerimiz uykulu, düþlerimiz cansýz
Yaþam bir kelebek pupu gibi kýmýldamadan durur
Bakýþlarýmýz boþ ve anlamsýz
Þubat gelir cemre düþer gönüllere
Ýmreniriz kardelenlere, çiðdemlere
Nasýl bir döngüdür çözemeyiz hayatý
Nisan yaðmuruyla eyerleriz kýr atý
Sil baþtan düldül olur atlar
Yeþile bezenir yeniden umutlar
Þaha kalkar imansýz