Bir Dağ Yolu

yeþil ve dokunduðunda kaçan bakýþlarýn için
bir dað yolu arýyorum þimdi

su çekiyor o eski kuyudan ihtiyar
çok susuyormuþ gibi sanki
bir de üstüne þarký
oh ne güzel sakallarý aðarýyor günün
sen bana ben sana
bir fýrtýna kopacak sanki
eðer düþersek
kuyruðumuzda gelincikler gelincikler

göðün duvarlarý yosun baðlamýþ
üstünde gelin
bir de anadolu kahvesi ekliyor leylek
acýsý geçecek sanki

toparlanýyor evler
eski arabalar ve sürücüleri
sarý otlar ve tarlalarý
yeþil ve kahverengi
söyleseler çok utanýrým
çok utanýrým
buðdaylar yeþermez ki

sonra on altýsýnda gelin oluyor gül
tren raylarýna uzanmýþ rüyalar görüyorum
hiç elleri yok
çýrpýnmak için koþtuðunda
beyaz kuþlar geçiyor üstünden gecenin

aðlamanýn suyu
karýnca duasý gibi karþýmýzda belirince
tutunacak oluyorum
kayýveriyor ellerim
sizden önce daha güzeldi topraklarýmýz
çiçekler büyüdü mü ölürdük

bu dünyanýn gerçeklerinden öte
kuluçkada sevgisini büyüten tavuða
ses vermiyor yankýlarýn büyük rüyasý
tilkiyi nöbete diksen saçlarý siyah
yalanlar söyleyecek tanrýsýna

ama inanýn
bir an vardý ki
soylu soysuz herkes yýkandý
gördüm bütün çýplaklýðýyla dünyayý
sesten öte gidemedik
þiirden öte biraz
bizi bize anlattý beyaz.

Sosyal Medyada Paylaşın: