LÂL-I SEVDA
ERKEKLERDE AĞLAR
LÂL-I SEVDA

ERKEKLERDE AĞLAR





Erkeklerde ağlar sevinçlerine ve birde hüzünlerine,
Bir hastane köşesinde kim bilir saatin kaçında
İlk evlatlarını kollarına aldıkları anlarda
Birde yetişemediklerinde babalarının cenazelerine
Hem de toprağa sarılıp da hıçkıra hıçkıra
Ve birde Palandöken ağlar yücelerden,
Volkan olup taşan yıkılmaz dağlara.

Ayrılığın, ateşten gömlek gibi, giyildiği vakitlerde
Erkeklerde ağlar gurbetin çıkmaz sokaklarında
Yürekleri daraldığı zamanlarda ve birde
Geride bıraktıkları ana, baba, gardaşlarına,
Ağırdır gözyaşları , ayrılıktır hemde,
Saklarlar yanaklardan süzülen kahırları,
Zor olan ağlamak değil saklamaktır
Her şeye rağmen saklanmalıdır,
Çünkü o bir babadır,
Çocuklar için Babaları yaslandıkları dağdır.

Erkeklerde ağlar unutmak zorunda kaldıklarına,
Ve bir ceylan gözlü Dilberle göz geze geldiklerinde ,
Kor düşer , elem düşer, yaralı kalplerine
Kan damlarken kabuk bağlamış yaralarından,
Erkeklerde ağlar zaman tünelinin çıkmazlarında
Sevda çölünde kaybolmuş toy delikanlılıklarına.

Yalnız kalmak isterler, başın alıp gitmek birde
Erkeklerde ağlar kendinden kaçamadıkları vakitlerde
Dost yüzüne, sohbetine hasret kaldıklarında
Teker teker lokmalar tıkanır boğazlarına
Erkeklerde ağlar özce Vatanlarında
Horlanıp yıkılmak istendiklerinde,
Gözyaşlarını saklamak zorunda kalırlar
Kalleşliklere karşı yalnız duruşlarında
Birde korkarlar, bir gün yüreklerindeki öfkenin
Dizginlenemeyip etrafı yakmasından.
Ve bir de, bir gurbet dönüşü sılada
Yolunu bekleyen olmadığında.

Çift Başlı Kartalın çakal avı başlattığı vakitlerde;
Kalleş bir kurşunla silah arkadaşının
vurulup sırtından toprağa düştüğünde,
Bir Mehmedin kollarında, bir Mehmed,
Gözleri açık sonsuzluğa kanatlandığında,
Erkeklerde ağlar kollarında can veren devrelerine.
Zamanın durduğu yaprağın kıpırdamadığı vakitlerde.
Ve arzdan Arş’a Mehmedin narası yankılanır,
Bu son neferine kadar Vatanlarını koruyacaklarının andıdır,
Erkeklerde ağlar intikam yeminlerinde.

Doymadan daha, daha doymadan kundak da ki balalarına
Düşerken, gözleri açık toprağın kara bağrına
Erkeklerde ağlar sevinç gözyaşlarıyla
Şehadet Muştusuyla Cennete kanatlandıklarında

Erkeklerde ağlar haber bültenlerinde
Al Bayrağa sarılı civanmert yiğitlere
Erkeklerde ağlar Mehmedin ardında bıraktığı yetimlere
Birde Ayşe’nin gönlüne düşen kor ateşe
Ateş düştüğü yeri, sadece düştüğü yeri yaktıkça
Erkeklerde ağlar Memleketin garip haline
Erkeklerin gözyaşlarıdır, yeryüzünü bereketlendiren
Ve haini sindiren, düşmanı ürperten
Söyleyin hele kim demiş, erkekler ağlamaz
Erkeklerin gözyaşlarıdır toprağı Kutlu bir Vatan kılan
Erkekler ağlar ise essahtan ağlar.

28/07/2012
Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU

(OĞUZ BOYLARININ YALNIZ KURDU KIZILOĞUZ BEYİ)

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.