akþam iniyor þehrin tepelerinden
loþ sokaklarýna yalnýzlýðýn sancýsý
bir kadýn ki gözleri parçalý bulutlar
biri kucaðýnda henüz
iki çocuk ve bir þehir
yalnýzlýðýný tamamlayan
bir kadýn ,
gülümseyen gözleri habersiz çocuklar
gelecekten geçmiþten
evsel bir yaþamýn terk edilmiþliðinde aðýrlaþan
havada keskin bir yanýk kokusu
genzini yakýyor soludukça
bir kadýn ,
aðýr geliyor bedeni artýk
gücü tükenmiþ ayaklarýna
hayatýn çirkefliði sýrýtýrken
mecalsiz kaldýrým yosmalarýna
sen ki þehr-i istanbul
yedi tepeli þehir hey!
residence kültürünün aymazlýðýnda
turistik ve mutlu gezi þiirleri yazdýran
hayranlýðýna dolanmýþ þairlerinle
coðrafyasý karýþmýþ sokaklarýnda
kalabalýklarý insan artýðý
ve közlenmiþ yalnýzlýklarýyla
kimi kimsesi iki çocuk bir kadýn
ve istanbul
hey gidi’nin koca ihanetler þehri!
bu kadýn da bir gün senin aný’ larýna karýþýr
hangi cadde
hangi sokak anýmsar ki
yaðmurlu bir akþamda
kimbilir hangi bahtsýz otomobilin vurgunu
cansýz bir bedende
kan oturmuþ bir aný’nýn
yosun rengi gözlerini ...
/ bir gün , kimsesiz ve sahipsiz kadýn ve çocuklarýn ahý tutar
ve deli bir þair , acýmaz , yakar seni de istanbul ... /