kimsesiz bir sahile vurmuþtu
gecenin el deðmemiþ saatleri
yolum ayrýlýða ,
ay denize düþmüþtü
rüzgar serin esiyordu akþamdan beri
hani , birisi olsaydý bile
fark etmeden geçip giderdi
geçip gidemedim
oysa içimden geçip gidiyordu
yaralý martýlar
hepsi yine içimde bir yerlere düþüyordu
gecenin nemli gözlerinde bir bulut yürüyordu
kirpiklerinde yaðmurlar
sahipsiz çocuklardý kum taneleri
ne çoktu Tanrým
ne çok denizin taþýdýðý öksüz çocuklar
hepsinde ayrý bir kimsesizliðin
kanayan saklý yarasý
için için aðlýyordu
insanlýk zaman zaman sahile vuruyordu
istemeden mi yoksa
taammüden mi kendini vuruyordu
sonra
ölüyordu kendinden yapayalnýz
yarasýný býrakýp geriye
kýrmýzýnýn tonlarýnda her biri
bir kum tanesine dönüþüyordu
öylesine çoktu iþte bu sahilde
dermansýz yaralarýn öksüz çocuklarý
bir de
ölen insanlýðýn
kendinden arta kalan yalanlarý
sesleri duyulmuyordu bir diðerine
bunca sessizliðin avazýnda bile
fark etmezdi hiç kimse
sýrf bu yüzden
fark etmedi de zaten
yara yarayý doðuruyordu
ölüm ölümü
gözlerini kapattý insan
kulaklarýný da
ve mühürledi aðzýný
bu sahil sanki yoktu
neden sonra bir gün
deniz kabardý
kentleri ve insanlarý içine aldý
hepsinin kendi umarsýz sahillerinde
kum tanelerine dönüþtü insan
görmeyen
iþitmeyen
sessiz kum tanecikleri
sahilde yer kavgasý yapýyorlardý
býraktýðýmda bir kaçý
bir kaçý da
kendi görmeyen gözlerini oyuyordu
fark etmezdi hiç kimse
sýrf bu yüzden
fark etmedi de zaten
zaman ertesi zamanlardý artýk
öksüz çocuklar vardý yaþayan
melek yüzlü çocuklar
onlar, hep birlikteydi meleklerle
el ele tutuþmuþ gülüp oynuyordu ...