Ey bekleyen ve beslenen umut…
Evet, biliyordum
Sen de benim gibi bir evlattýn
Yýllarca umudun yolunda aktýn, sabra tavdýn
Ne söylerlerse yapan ve þevkle yaþayan bir murattýn
Sanki vaktini bekleyen bahttýn, nasip dairesinde olan hicrandýn
Anne ve baba
Þefkat ve muhabbetine ramdýn
Çünkü mümbit bir topraðýn baðrýnda yaþadýn
Sen de akranlarýn misali hülyalar deryasýna uzanan farktýn
Vaktin saati gelince, kýsmet mucibince elbette talipleri soracaktýn
Her ne kadar
Bir umudun ve fikrin olsa da
Anne ve babanýn tavsiyelerine uymalýydýn
Zira o kadar çok bilinmeyen ve belirsiz olan sualler vardý ki
Çare adýna çok güvendiðin ve emin olduðun kimselere inanacaktýn
Ve fakat
Saadet ve huzuru ararken
Ýnsanlarýn keyfi zafiyetleriyle karþýlaþmýþtýn
Gelin olman, o ev sakinlerine yabancý bulunman ne acýydý
Senin gözünü açtýrmamak adýna ve her söylenene itaat etmen esastý
Býrakýp geldiðin
Hayatýnýn baharýna kadar ümit beslediðin
Ufkun, ümidin, þevkin, sabrýn, muhabbetin kan kaybediyordu
Beklenti içinde olduðun eþin, sabah erkenden iþine gitmesi ne sýzýydý
Ona dahi üzülmesin diye derdini ve yapýlan eziyetleri anlatamýyordun
Sanki sen
Yabancý milletlerden getirilmiþtin
Dili, aksaný, adet ve töresi anlaþýlamayandýn
Her ne yapsan önün kesiliyor ve kayýn validen sesini yükseltiyordu
En büyük hata ve gafleti büyük olanlar yapmaktaydý, ne kadar tuhaftý
Sana kýsýtlamalar
Getirmek için bahaneler hazýrdý
Eþine çok farklý anlatýlarak önün kesiliyordu
Eþin de annesine inandýðý için bir þey sormaya gerek duymuyordu
Ve hatta ne hikmetse senin hüznünü ve hicranýný anlamaktan çok uzaktý
Bir insanýn
Güya iyilik adýna bir saadeti
Bu kadar yýpratmaya ve acýmasýzca katletmeye
Ne hakký vardý, anne makamýnda bulunmak bunun için mi verilen
En kutsal deðer ve maksadýný aþanlar için sýðýndýklarý sinsi tuzaklar mýydý
Mustafa CÝLASUN
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mustafa Cilasun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.