elele gözgöze yanmanýn dýþý ! Kýrýk bir sandalyede,istiflenmek sýcacýk güneþin deminde minicik bir miniþ/in mai,turuncu,beyaz saf renginde bakmayýp görmektir! Sevgili
kaybolurken günün kýzýlý kara geceye yazgýlý bir yýldýz daha kayacak bekle gözlerin semaya yangýlý öylesine bir beþik kur gezegenden gezegene içinde sen sallan uyu,uyu dur
gün doðumunun sancýlý gebeliðinde mor/a çalan bir ebrulidir aþk bir bülbülün yanýk sesinde sevgiliye çaðrýdýr aþk
Mai denizin koyaklarýnda demirlemiþ sandalýn kaptaný olmak varabilmek derin bilge sulara bir deniz kýzýnýn koynunda soluklanmak düþen her ter damlacýðýna kristalden isimler takmak
iþte bu sevgili
ben ölümü gördüðümde üþümedim ! Þükürler olsun ya Rab sana geliyorum, düðün günüme aþýðým dedim......
Ben siyahý gördüðümde tüm ak pak alý moru kýzýlý sarýsý yeþili nazlýsý resmi geçit yaparken gözlerimden ne muhteþemsin sen simsiyah dedim...
Ne güne küstüm güneþ yok diye ne geceye kara baðladým sazý ,sözü
gece gezerken uykunun en yücesinde benliðim bilirdi ki sabahý muhteþem güneþler doðacak
nerede tüm bu güzellikleri veren neredeyiz verilenler karþýsýnda yaren
hiç mi düþünemez us.....
Ha bire bana ha bire bana diye mi yontar keserin keskin tarafý