O salaþ kahvede seninle yine, Hâtýralarý da alýp oturduk... Koyduk tahta masaya eski defteri...
Sustuk... Susuverdik nedense, Gözlerimiz dalgýn, hep yerde... Ne sen baktýn yüzüme, ne de ben sana... Duyulur gibiydi oysa Deli gibi çarpan yüreklerimiz...
Bir þey vardý sanki, anlatýlmayan, Anlatýlamayan bir þeyler... Oysa, sözler dilimizin ucunda, Sýmsýký kapanmýþtý dudaklarýmýz...
Unutulmuþ gibi duran eski defterin, Rüzgâr açýverdi sayfalarýný, Uçuþurken mýsralar masaya, Kaybolmasýn diye birden Uzandý ellerimiz bir anda, Dokundu parmaklarým ellerine... Sýmsýký tutuverdin ellerimi, Takýldý gözlerim gözlerine... Suskundu diller, suskundu ama, Anlattý çok þeyi ellerimiz...
Gözlerimizde baþladý sanki bir düðün... Vuslat; ortada gezen sevdâlý gelin, Sevinç yaþlarý döküyordu sessizce...
Koynumda sakladýðým bu eski defter, Hayatýmýn en içli hâtýrâsý. Duygularla iþlenmiþ gizli hazine, Sevgiyle baðladýðým düðüm düðüm...
Bir emânet ki o senden bana, Beni unutsan bile saklayacaðým... Sýçrasa kar, yaðmur, lekelense de, Onu, öpe öpe aklayacaðým..
Hâlenur Kor
Sosyal Medyada Paylaşın:
nur49 Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.